Elektronik cihazların belirli işlevleri yerine getirebilmesini sağlayan kodlar bütünü, makine dili olan yazılım; telefonlar, bilgisayarlar, akıllı ev aletleri, otomobiller gibi teknolojiler ile birlikte günlük hayatımızın vazgeçilmezi haline geldi. Hemen herkesin fotoğraflarını sosyal medyaya yüklemeden önce ufak düzenlemeler için kullandığı photoshop programları, zamanın farkına varmadan, gözlerimiz kan çanağına dönene kadar oynadığımız oyunlar, hepsi her geçen gün gelişen yazılımlarla mümkün kılınıyor. Yalnızca bunlar mı? Tabi ki değil. Yazılım; sağlık, eğitim, telekomünikasyon, bankacılık ve sanayi gibi alanlarda da yerini çoktan aldı. Bir hava durumu programında on gün sonrası için hava durumu tahmin edilmesi, bir hücrenin en ufak detaylarına kadar incelenebilmesi, üretimden önce yapılması gereken maliyetli testler yerine güvenilir simülasyon programları kullanılması da verilebilecek diğer örneklerden.

Peki dünyada ve ülkemizde yazılım sektörü şu an nerede?

Her geçen gün dijitalleşen dünyada, bu dijitalleşmeye paralel olarak ihtiyaçlar da artmakta. Günümüzde sektörler arası rekabet hat safhada olduğundan yazılım desteği ile uygulamalar geliştiremeyenler geride kalmaya mahkum oluyor. Bu nedenle yazılım sektörü, diğer sektörlerin öncüsü haline gelmiş durumda. Gelişmiş ülkeler bunun farkında olduğundan yazılım ve kodlama eğitimlerine gereken önemi ve ağırlığı veriyor. Dünya üzerinde toplam yazılım mühendisi sayısı yaklaşık 21 milyonu bulurken, ABD 4 milyon yazılım mühendisiyle liderliği elinde tutuyor. ABD’yi hemen arkasından Hindistan ve Çin takip ediyor. Ancak nitelik açısından bakılacak olursa, yapılan araştırmalara göre dünya genelinde en iyi yazılımcılara sahip ilk 5 ülke Çin, Rusya, Polonya, İsviçre ve Macaristan olarak sıralanıyor. Ukraynalı geliştiriciler 11., ABD ve Hintli yazılım mühendisleriyse sırayla 28. ve 31. sırada yer alıyor. Dünyanın marka değeri en yüksek şirketleri arasında da Google, Apple, Microsoft, Samsung, Walmart, Facebook gibi teknoloji firmaları görülüyor.

Türkiye’ye gelince durum biraz daha farklılaşıyor. Ülkemizde yazılım sektörünün önemi geçtiğimiz birkaç sene içerisinde yavaş yavaş kavranmaya başlandı. Ancak dünya pazarında ön sıralarda yer alabilmemiz; insanların yazılım ve kodlama eğitimleri hakkında bilgilendirilmesi, okul müfredatlarının yeniden düzenlenmesiyle birlikte çocukların bu alandaki ilgi ve yeteneklerini keşfetmeleri, 7’den 70’e teknolojiyi hayat tarzımız haline getirmemiz ve uzun vadeli ve kapsamlı Ar-Ge çalışmaları ile mümkün.

İyi haber şu ki, yazılımın “Stratejik Sektör” olarak kabul edilmesiyle beraber devlet, destek ve teşviklerini artırdı. Hazine ve Maliye Bakanlığı “1 Milyon Yazılımcı Projesi” başlattı. Hazine ve Maliye Bakanı’nın tarihi istihdam olarak nitelendirdiği proje, gençleri yazılımla buluşturmayı ve böylelikle Türkiye’yi çok daha ileri noktalara taşımayı hedefliyor. Son zamanlarda yabancı ülkelerin ucuz ama nitelikli iş gücü arayışıyla yönlerini ülkemize çevirmeleri ile birlikte Bilişim Sanayicileri Derneğinin açıkladığı verilere göre Türkiye, bilgi ve iletişim teknolojileri pazarı %20 büyüme kaydetti. Küresel pazarın ihtiyaçlarına cevap verebilecek, yenilikçi, dünya standartlarında ve yetenekli yazılımcılar yetiştirilmesi, önümüzde uzun yıllar olsa da Türkiye’nin sektörün öncü ülkelerinden biri haline gelmesi konusunda umut vaat ediyor.

Teknoloji kategorisindeki diğer yazılarımıza da okumanızı tavsiye ederiz!