Columbia Üniversitesi’nde başlayan bir çalışma ile bilim insanları, otoimmünitenin parkinson hastalığı başlangıcında büyük rol oynayabileceğine dair ilk kanıtı buldular. Ekip, bağışıklık sisteminin hastalığın gelişimini nasıl sağladığına dair daha fazla kanıt ortaya çıkardı ve potansiyel olarak erken müdahale için yeni fırsat pencerelerini açtı.
Peki Nasıl?
Vücudumuzun bağışıklık sistemi bizi virüs, bakteri ve kanser hücreleri gibi yabancı istilacılara karşı koruman için güçlü bir iş çıkarıyor. Bununla birlikte bazen kendi hücrelerimizi de zararlı veya yabancı madde olarak algılamakta ve kendi organlarımıza veya dokularımıza da saldırabilmektedir. Bu, romatoid artrit ve multipl skleroz gibi hastalıklara neden olabilen otoimmün yanıt türü olduğu bilinmektedir.
Columbia Üniversitesi araştırmacıları oldukça uzun bir süredir otoimmünitenin Parkinson hastalığında nasıl bir rol oynayabileceğini araştırıyorlar ve 2014’te ilk kez dopamin nöronlarının otoimmün saldırılara nasıl duyarlı olduklarını açıklayan bir çalışma yayınladılar. Dopamin nöronlarının ölümü veya bozulması Parkinson başlangıcı merkezidir ve hastalıkla ilişkili motor semptomlara ve bilişsel düşüşe yol açar.
2017 çalışması, alfa-sinüklein olarak bilinen hasarlı bir proteinin bu süreci nasıl tetiklediğini ve vücudun bağışıklık yanıtının merkezi olan bazı T hücresi tipleri için bir hedef olarak nasıl hizmet ettiğini gösterdi. Parkinson hastalarında bu proteinler dopamin üreten beyin hücreleri üzerindeki kümelerde toplanır. Bu da bazı T hücrelerinin bir tehdit olarak beyin hücrelerini karıştırmasına, saldırmaya ve öldürmeye devam etmesine neden olur.
Sonuç
En son yaptıkları çalışmalarda araştırmacılar, La Jolla İmmünoloji Enstitüsü’ndeki bilim insanları ile bu süreci temeline kadar takip ettiler. Ekip, Parkinson hastalarının büyük bir grubundan kan örnekleri topladı ve bu örneklerdeki T hücrelerini kontrol grubu olarak belirledikleri sağlıklı kişilerle karşılaştırdı. Bunun sonucunda hastaya ilk kez parkinson teşhisi konduğunda alfa-sinüklein’e yanıt veren T hücrelerinin türünün çok fazla olduğu belirlendi. Bu çalışma daha sonra ise 10 yıl sonrasında ortaya çıkan az sayıda hasta grubuyla birlikte ilerleyen zamanda parkinsonun kaybolmaya başladığını ortaya çıkardı.
Parkinson hastalarından birinde hastalığa teşhis konulmadan çok önce geri dönen kan örnekleri bulunuyordu. Araştırmacıların yaptıkları analiz ile tanıdan 10 yıl önce alfa-sinükleine güçlü bir T hücresi tepkisi ortaya çıktı ve hastalık ilerledikçe hücrelerin aktivitesi tekrar azaldı.
Bilim insanları bu tür T hücre reaksiyonlarından iltihaplanmayı müdahale edebilecek potansiyel bir araç olarak ortadan kaldırabilecek mevcut tedavilere işaret ediyorlar. Bulgular ayrıca, risk altındaki hastalarda T hücrelerinin, hastalığın erken belirtilerini alıp harekete geçme olasılığına işaret ediyor. Buradan ekip, T hücresi tepkisinin zaman içinde nasıl geliştiği hakkında daha fazla bilgi edinmek için daha uzun süreler boyunca daha fazla parkinson hastasını incelemeyi umuyor.
Araştırma Nature Communications dergisinde yayınlandı.
Bilim kategorisinde bulunan diğer içerikleri de okumanızı tavsiye ederim !
