Günümüzün feminist simgelerinden biri olan Meksikalı sanatçı Frida Kahlo, 6 Temmuz 1907 tarihinde dünyaya geldi. Altı yaşında yakalandığı çocuk felci onu dokuz ay yatağa hapsetmişti. Geçirdiği hastalık sağ bacağı ile ayağına zarar vermişti. Bu yüzden topallıyordu. Çevresindekiler ona “Tahta Bacak Frida” diyordu. Frida, küçük yaşına rağmen engeli ile başa çıkmayı öğrenmişti.

1922 yılında ise ünlü Ulusal Hazırlık Okulu’na kayıt oldu. Okul yıllarında neşeli ruh hali, giydiği geleneksel renkli kıyafetleri ve mücevherlere olan sevgisi ile tanınmıştı.

Kahlo, okul hayatı boyunca politik ve entelektüel insanlar ile arkadaşlık kurdu. Politik olarak daha aktif hale geldiği için Genç Komünist Birlik Partisi’ne katıldı.

Frida Kahlo’nun Hayatını Değiştiren Kaza

Kahlo, 17 Eylül 1925 tarihinde romantik bir ilişki içinde olduğu okul arkadaşı Alejandro Gomez Arias ile bir kaza geçirdi. Kaza sonucunda kalçasına giren çelik çubuklar yüzünden omurgasında ciddi hasarlar oluşmuştu. Ömrü boyunca tam 32 ameliyat geçirmişti. Fakat acıları dinmemişti. Uzun süren tedavisinin ardından evine dönen Kahlo, acılarını dindirme umuduyla resim yapmaya başladı. Yatağının tavanındaki aynaya bakarak oto-portreler resmediyordu. (İlk oto-portresi ise “Kadife Elbiseli Oto-portre”‘dir.)

Kadife Elbiseli Oto-portre

1927 yılının sonunda yürümeye başlayan Kahlo, sanat ve politika çevreleri edinmeye başladı. Dönemin sanatçılarının davetlerine, sosyalistlerin tartışmalarına katılıyordu. Bu yüzden de 1929 yılında Meksika Komünist Partisi’ne üye oldu.

Frida Kahlo’nun Evliliği

Resim çizmeye devam eden Kahlo, dönemin ünlü duvar ressamlarından Diego Rivera ile tanıştı. Aralarında romantik bir ilişki doğan ikili 21 Ağustos 1929 tarihinde evlendi. Frida, Rivera’nın üçüncü eşiydi. Aynı yıl Rivera komünist partiden ihraç edilmişti. Bu yüzden Frida’da partiden ayrıldı.

1930 yılında ABD’ye taşınan çiftin, çekişmeli bir evlilik hayatı oldu. Sağlık sorunları nedeniyle bir çocuğunu aldıran Frida, iki de düşük yapmıştı. Geçirdiği tüm bu zor dönem de eşinin onu kız kardeşi ile aldattığını öğrendi. Keşke yalnızca kız kardeşi olsaydı. Frida, artık eşinin sadakatsizliğine dayanamıyordu. Çift 1939 yılında boşanma kararı aldı. Fakat ayrılıkları uzun sürmedi. 1 yıl sonra yeniden evlenen çift, Frida’nın çocukluğunu geçirdiği Mavi Ev’e yerleşti. Fakat çiftin birleşmesi yalnızca kağıt üzerindeydi. Artık birbirine yabancı iki insan olmuşlardı. Frida’nın Diego için söyledikleri;

İki büyük kaza geçirdim Diego, tramvay ve sen. En kötüsü sendin.

Frida Kahlo

Sık sık sağlığı bozulan Frida, acıları ile başa çıkmak için var gücü ile resim çizmeye başlamıştı. Ünü Meksika sınırlarını aşmıştı. Amerika ve Fransa’da da sergiler açmıştı.

1943 yılında La Esmeralda adlı yeni bir sanat okulunda öğretim üyesi olmuştu. Sağlık durumu kötüleşmeye devam etse de 10 yıl boyunca eğitim vermeye devam etti.

1950 yılında hastaneye kaldırılan Frida 9 ay boyunca tedavi gördü. 1953 yılında ise çocuk felci nedeniyle sakatlanan sağ bacağı kangrenden dolayı kesildi.

13 Temmuz 1954 tarihinde ise akciğer embolisi nedeniyle yaşama gözlerini yumdu. Geride insanlara ilham olan sözleri ve eserleri kalmıştı.

Kahlo, yaşamından sonra da 1970’lerin feminist hareketleri ile kadın yaratıcılığının bir simgesi haline geldi. Hayatına ve çalışmalarına ilgi de arttı.

Ahlak ve namus denince sadece kadınlardan konuşmaya başlayan herkes ahlaksız ve namussuzdur.

Frida Kahlo

Biyografi kategorisinde bulunan diğer makaleleri de okumanızı tavsiye ederiz!

Yazar Hakkında

Aleyna BAYKAL

benimühendisim de serbest konulu içerikler üreten bir yazarım, bunun yanı sıra sayfa da editörlük yapmaktayım. Lisans eğitimimi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünde tamamlamış bulunuyorum. İlgi alanlarım ise psikoloji, kozmoloji ve tarihtir.

Tüm Makaleleri Göster