“Bütün kitaplar eşittir ama bazıları daha eşittir.”

Yazar George Orwell klasikler arasına iki kitabıyla girmiştir bu kitaplardan biri Bin Dokuz Yüz Seksen Dört iken diğeri Hayvan Çiftliği’dir. Hayvan Çiftliği ele aldığı konu itibariyle tıpkı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört gibi ölümsüz bir eser olma niteliği taşır. Sosyalizme ve tam karşıtına yoğun eleştiride bulunan eser, okuyucuya taraflardan ikisinin de gerçekliğini çarpıcı bir şekilde sunar.

Kitaptaki öykü isminden anlaşıldığı gibi bir hayvan çiftliğinde geçer ve karakterleri hayvanlardır. Yazıldığı günden bu güne bahsedildiği üzere kitaptaki domuz karakteri Stalin’i yansıtır, Orwell domuz karakterinin uğradığı değişimi de etkin olduğu topluma uğrattığı değişimi de ele alır. Stalin üzerinden hareketle mevkisini kendi çıkarları için kullanan tüm yozlaşmış siyasetçileri eleştirir. Kitaptaki öykü hayvanlar üzerinden yürütülmekte olsa da insanlık tarihinde farklı zamanlarda farklı toplumlarda bu gözle görülebilen ama çoğu zaman söze dökülmeyen gizli kavga döngüsel bir şekilde tekrar tekrar yaşanmıştır ve yaşanılmaya devam etmektedir. İçerikte her hayvan karakteriyle aslında toplumdan bir kesim insan yansıtılmakta ve düşünce dünyaları, inançları, çabaları anlatılmaktadır. Her toplumda olduğu gibi diktatörler, doğrucu ve savaşçı kişilikler, üretimin neresinde durduğunu bilmeden çalışıp çabalayıp karşılığını alamayan kimlikler, derdi bu kavgaların çok uzağında gündelik ve şatafatlı bir yaşam arzusunda olanlar ve daha niceleri; bazıları uzun uzadıya, bazıları küçük detaylarla öyküdeki yerini almıştır. Kitabın çevirmeni Celal Üsterin de dikkat çektiği gibi kitabın belki de en etkileyici kısmı son cümleleridir. Yazarın ustalıkla eleştirdiği tarafların son kertede ne yönlerden benzeştiği ne yönlerden tıpa tıp aynı olduğu yazarın anlatımıyla gözümüzde çok gerçek bir şekilde sahnelenir.

“Bütün hayvanlar eşittir ama bazıları daha eşittir.”

Geoerge Orwell Hakkında:

Kalem adı George Orwell olan yazarın asıl adı Eric Arthur Blair’dir. 20.yüzyılın önemli kalemleri arasına adını yazmayı başaran Geoerge Orwell eleştiri zekasıyla öne çıkmıştır. Kitaplarındaki net ve süssüz cümleleriyle yaptığı eleştiriler, düşünce dünyanızı yeni bir yapılandırmaya sokacak cinsten olmuştur. Kısa bir süre İngiltere sömürüsü altında olan Burma’da bulunmuş ve polis teşkilatında görevlendirilmiştir. Yaşantısında bulunduğu konumların etkisiyle emperyalizme karşı öfkesi varlığını sürdürmüş ve derinleşmiştir. İlk eseri Paris ve Londra’da Beş Parasız isimli bir otobiyografi eseridir.

Çevirmen Celal Üster

Celal Üster, 1947’de İstanbul’da doğmuştur. Eğitimini sırasıyla İngiliz Erkek Lisesi, Robert Academy ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde tamamlamıştır. Dilimize birçok yazarın eserlerini kendi çeviri tarzıyla kazandırmıştır. İlk çevirileri, Yeni Dergide yayınlanmıştır. Dilimize kazandırdığı eserlerin yazarlarından bazıları şunlardır: Yaroslav Haşek, George Orwell, D.H. Lawrence, Iris Murdoch, Juan Rulfo, Jorge Luis Borges, Mario Vargas Llosa, John Berger, Paulo Coelho, Roald Dahl.

Celal Üster, 1983’te George Thomson’ın Tarihöncesi Ege adlı yapıtının çevirisiyle Yazko Çeviri dergisinin Azra Erhat Ödülü’ne değer görülmüştür.

Celal Üster’in kendi yapıtları: Körün Taşı, Bir “Çevirgen”in Notları.


Kitap Önerileri kategorisinde bulunan diğer içerikleri de okumanızı tavsiye ederiz!