Dünyada tükenen fosil kaynakların kullanımı sıkça çevre sorunlarına neden oluyor. Fosil kaynaklar enerjinin elde edilmesinde sıkça başvurduğumuz bir çözüm yoludur ama gelişen çevre sorunlarından dolayı dünya, yenilenebilir kaynaklara hızlı bir geçiş yapmaktadır.

Kömür, doğal gaz, petrol gibi kaynakların hem tükenebilir olması hem de dünyaya olan zararı göz önüne alındığında temiz kaynakların önemi gün geçtikçe daha önemli hale geliyor.

Dünyamızı korumak bizim ellerimizde, temiz enerji, temiz bir gelecektir.

Temiz Enerji Nedir?

Doğada zaten var olan rüzgar, güneş, jeotermal, dalga gibi doğal kaynakların, kendini sürekli tekrar etmesi ve enerjiye dönüştürülürken çevreye zarar vermemesi yönüyle bu kaynaklar enerji üretimi konusunda avantajlı bir yoldur. Kömür, doğal gaz, petrol gibi kaynakların aksine kendini sürekli yenileyebilen yapısı ile temiz enerji kaynakları, sürdürülebilir enerji kaynakları şeklinde de adlandırılır.

Günlük hayatımızın her alanında enerjiye ihtiyacımız vardır. Enerji kaynağına ulaşım konusu ülkeler için oldukça önemlidir. Fosil kaynaklar, başta çevreyi kirletmesi, ülkeler arasında iktisadi krizlere sebep olması, dışa bağımlılığı arttırması, siyasal anlaşmazlıklara sebep olması gibi birçok dezavantaja sahiptir. Fazla kullanımında ise her geçen gün tükenmektedir. Temiz enerji kaynaklarını kullanmaya başlayan ülkeler enerji üretimini daha az maliyetle yapmış olup ekonomik yönden de kendilerini avantajlı konuma geçirmiş olurlar. Dışa bağımlılığını azalmasıyla da kalkınmış ülke konumuna ulaşmakta büyük bir adım atmış olurlar.

Temiz enerji kaynakları:

Rüzgar Enerjisi,

Güneş Enerjisi,

Jeotermal Enerji,

Dalga Enerjisi,

Biokütle Enerjisi,

Hidrolik Enerji,

Hidrojen Enerjisi.

Her bir alanı önemle detaylandırılması ve anlatılması gereken temiz enerji kaynaklarının “Rüzgar Enerjisi” kısmını yazımızda ele alacağız.

Rüzgardan Enerjiye

Hepimiz rüzgar tribünleri le karşılaşmışızdır. Peki bu devasa tribünler nasıl çalışır hiç merak ettiniz mi?

Rüzgar tribünleri rüzgarın sahip olduğu kinetik enerjiyi önce kanatları sayesinde mekanik enerjiye sonrasında ise elektrik enerjisine çevirir. Tribünün pervane mili hız dönüştürücüleri ile devri artırılarak jeneratöre iletilir. Jeneratörde elektrik enerjisi üretilerek aküler ile depolanır.

Özel tribünler 34,5kV’luk orta gerilim şebekelerine ve ağ şebekelerine bağlanır. Orta gerilimdeki elektrik akımını trafolar yardımıyla yüksek gerilim iletim hattına bağlanır.

Rüzgar tribünleri genelde dönme eksenine göre iki çeşit olarak sınıflandırılır.

Yatak Eksenli Rüzgar Tribünleri (YERT)

Yatak Eksenli Rüzgar Tribünü

Avantajı; rüzgar yönüne dönmesine gerek yoktur. Rüzgarı her bir noktadan alabilir. Genelde rüzgar yönünün çok fazla değiştiği yerlerde kullanılır.

Dişli kutusu ve jeneratör yere yakın noktalara yerleştirilir ve kulenin bu yükü taşımasına gerek kalmaz. Kuleye gerek dahi duyulmaz.

Verim olarak değerlendirilirse %35 oranında verim sağlar.

Daha düşük hızlardaki rüzgarlarda enerji üretimi gerçekleştirebilirler.

Düşey Eksenli Rüzgar Tribünleri (DERT)

Düşey Eksenli Rüzgar Tribünleri

Bu tribünlerin verimi yaklaşık olarak %45 civarındadır.

Yatay eksenli rüzgar tribünleri rüzgarı en önden ve en iyi şekilde alması için konumlandırılır.

Ticari tribünlerin çoğu bu kategoridedir.

Dünyada artık rüzgar enerjisi kapasitesini arttırmak adına çalışmalar yapmakta. New York 1,5 milyon evin elektrik  enerjisini karşılamak üzere 4000 MWatt’lık rüzgar tribünü inşa etmeyi planlıyor. Bu çalışmalara destek vererek 2040 yılına kadar karbon nötr olmayı hedefleyen Newyork, okyanusa konumlandırılacak rüzgar tribünlerini kıyı kentlerinin enerjilendirilmesinde önemli bir adım olarak görüyor.

Mühendislik kategorisindeki diğer içerikleri de okumanızı tavsiye ederiz!