“6. his” adını duyunca aklımıza hemen “geleceği öngörmek” ya da “falcılık” gibi kavramlar gelir. Fakat bilimsel araştırmaları incelediğimizde ise aslında böyle bir yeteneğimiz yoktur. Günümüzde kendisinin mistik güçlere sahip olduğunu söyleyen pek çok insan olsa da bunların hiçbiri bu özelliğini bilimsel kaynaklarla destekleyemedi.

Fakat bazı rüyalarımızın gerçek hayatta da yaşanması (dejavu) gibi durumlar söz konusu iken bilimsel kaynaklara bakabilmekteyiz.

Bir şeyi beş duyu organımızdan biriyle bile algılamadan hissetmemizin adı bilimde “duyu dışı algı” olarak geçmektedir. Fakat bu kavram birçok bilim insanı tarafından kabul edilmemektedir. Çünkü bu kavramı kullanan kişiler de bilimsel ve doğru bir veri üretememiştir. Ancak bilim insanlarının bu konudaki çalışmaları hala devam etmektedir.

Algılamadıklarımızı 6. His ile Nasıl Hissederiz?

Örneğin evinizin çok sessiz olduğunu ve sizin tek olduğunuzu düşünelim. Bazen içeriden ses gelmese de evde başka birisinin olduğunu hisseder ya da düşünürsünüz. Bu durum bilinçaltımız tarafından fark edilerek beynimiz tarafından algılanır. Ayrıca içgüdüsel olarak korku duygumuzu arttırır. Bu bir “duyusal sızıntı (sensory leakage)” durumudur.

6. his olayı bir nebze duyu organlarımız ile de ilişkilidir. Derimizin gözlerimiz gibi ışığa az da olsa tepki vermesi buna örnek olabilir. Çeşitli durumlar karşısında istemsizce salgıladığımız “feromonlar” da bilinçaltımızda değişik hislere sebep olabilir. Yani siz birini görmeseniz de o kişinin feromonlarını hissedebilirsiniz.

Başka bir örnek ise gördüğümüz gölgelerin beynimiz tarafından yorumlanmasıdır. Mesela karanlıkta uyurken gördüğümüz nesneleri korku ile yorumlamamız buna örnek gösterilebilir.

Algıda seçicilik de 6. his konusunun bilimsel olmayan bir açıklamasıdır. Örneğin bir gece boyunca sayısız rüya görürüz ve hepsi de gerçek olmaz. Fakat yıllar sonra bir tane bile rüyamız gerçekleşse bu bizi çok etkiler. Bu durumun tekrar gerçekleşmesini bekleriz ve olmadığında hayal kırıklığı yaşarız. Ancak rüyalarımızın gerçekleşme sıklığı artar ise bu bizim dikkatimizi çeker. Sadece öylesine rast gelmiş bu tesadüfe anlam yüklemeye başlarız. Bu da bizi mistik güçlerimiz olduğuna inandırır. İşte bu konuyu “algıda seçicilik” olarak değerlendirebiliriz.


Nedir? kategorimizde yer alan diğer içeriklerimizi de okumanızı tavsiye ederiz.

Yazar Hakkında

Sena EFENDİOĞLU

2018 yılında Sakarya Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun oldum. 2019 yılından itibaren de Gebze Teknik Üniversitesi'nde yine kendi alanımda yüksek lisans eğitimime devam ediyorum. Ayrıca benimühendisim.com platformunda da sizlere kaliteli içerikler sunabilmek amacıyla yazarlık ve editörlük görevlerimi severek yerine getiriyorum. Yapay zeka teknolojileri, robotik ve mühendislik konularını ilgi alanım arasında sayabilirim. Bunlara ek olarak kişisel gelişim alanında içerikler oluşturmaya da özen gösteriyorum.

Tüm Makaleleri Göster