Üretkenlik, herhangi bir sistemdeki çıktıların bir ya da daha fazla girdiye bölünmesiyle elde edilen bir orandır.

Eldeki kaynakların ürüne dönüştürülmesi işlemi ne kadar verimli gerçekleştirilir ise o kadar üretkenlik sağlanmış olur. Bir firmadaki üretim sorumlusunun görevlerinden biri de üretkenlik oranını iyileştirmektir.

Üretkenliği iyileştirme işlemi iki yol ile sağlanabilir. Bunlardan bir tanesi çıktılarımızı sabit tutarken girdilerimizi azaltmaktır. Diğer bir yöntem ise girdileri sabit tutup çıktılarımızı arttırmaktır. Ekonomik anlamda girdiler, bir üretim sistemine harcanan emek, sermaye ve yapılan yönetim çalışmalarıdır. Çıktılar ise oluşturduğumuz ürün, yani mal veya hizmettir.

Üretkenlik ölçümünün iki farklı çeşiti vardır.

  • Tek faktörlü üretkenlik: Üretilen mal ve hizmetlerin (çıktıların) bir kaynağa (girdi) oranını gösterir.
  • Çok faktörlü üretkenlik: Üretilen mal ve hizmetlerin (çıktıların) çok sayıda veya tüm kaynaklara (girdiler) oranını gösterir.

Örneğin bir firmanın haftalık olarak ürettiklerinin değeri 8.600 TL; iş gücü, malzeme ve sermaye gibi girdilerinin değeri de 10.200 TL ise firmanın toplam üretkenliği, “Çıktı/Girdi” oranından (8.600/10.200) 0,84 olarak hesaplanabilir.

Bu konuya başka bir örnek vermek gerekirse: Bir üniversitenin öğretim üyesi sayısı girdi olarak alınırsa akademik alanda çıkarılan toplam makale sayısı da bir çıktı olarak düşünülebilir.

Üretkenlik Değişkenleri

Bir üretimde üretkenliğin iyileştirilmesi için kritik olan üç tane faktör vardır. Bunlar emek, yatırılan sermaye ve üretim adına yapılan yönetimdir. Emek, firmanın yıllık artışına %10 oranında; sermaye %38; yönetim ise %52’lik bir katkıda bulunur.

  • Emek: Emeğin üretkenliğe katkısı daha sağlıklı, daha eğitimli ve daha iyi bir iş gücüdür.
  • Sermaye: Çalışan başına yatırılan sermaye azalır ise üretkenliği de azaltır. Sermaye yerine emek kullanmak kısa vadede işsizliği azaltsa da ekonomilerin üretkenliğini kötü yönde etkileyecektir. Bu yüzden sermaye yatırımı, artan üretkenlik rekabetinde gerekli bir adımdır, fakat tek başına yeterli değildir.
  • Yönetim: Üretim sürecini yürüten yöneticiler, üretkenliği arttırmak için sermaye ve iş gücünün etkin şekilde kullanılmasından sorumludur. Yöneticiler, üretkenliği yükseltmek için de bilgiyi ve teknolojiyi kullanırlar. Bunun sebebi bir bilgi topluluğu yani bilgiye dayalı iş yapan ve teknolojiyi kullanabilen personeller yetiştirmektir. Çağdaş toplumun gelişen bilgi tabanı, yöneticilerin bilgiyi ve teknolojiyi etkin bir şekilde kullanmasını gerektirir.

Üretkenlik Ölçümünde Karşılaşılabilek Sorunlar

Üretkenlik ölçümlerinin kullanılması yöneticilere ne kadar iyi performans gösterdiklerini belirlemede yardımcı olur. Fakat bu konuda oluşabilecek bazı sorunlar şunlardır:

  • Girdi ve çıktı miktarı sabit kalırken kalitenin değişmesi
  • Dış unsurların (kullanılan elektrik gücü vs.) üretkenlikte istemsiz bir azalışa neden olması
  • Ölçü birimlerinin eksik olması

  Ayrıca son ürünün tanımlanmasının zor olduğu hizmet sektöründe üretkenlik ölçümü oldukça zordur.

Hizmet Sektöründe Üretkenlik

Hizmet sektörünün üretkenliğini iyileştirme süreci biraz zorlanılan bir süreçtir. Çünkü hizmet sektörü çalışması:

  • Tipik olarak yoğun emek gerektirir.
  • Benzersiz bireysel isteklere odaklanır. (Örneğin, yatırım tavsiyesi)
  • Genellikle profesyoneller tarafından gerçekleştirilen bir görevdir. (Örneğin, tıbbi teşhis)
  • Mekanikleştirilmesi ve otomatikleştirilmesi zordur.(Örneğin, saç kesimi)
  • Kalite açısından değerlendirilmesi kolay değildir. (Örneğin, bir hukuk firmasının performansı)

Verilen hizmet ne kadar kişiselse, üretkenlikte artış sağlamak da o kadar zor olur. Ancak karşılaşılan tüm zorluklara karşı hizmet sektöründe de üretkenlik iyileştirme adına çalışmalar yapılmaktadır.

Örneğin hizmet sektöründeki çalışanlara uygun eğitimlerin verilmesi iş gücündeki kaliteyi arttırır ve üretkenliği olumlu yönde etkiler.


Nedir? kategorisindeki diğer içerikleri de okumanızı tavsiye ederiz!

Yazar Hakkında

Sena EFENDİOĞLU

2018 yılında Sakarya Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun oldum. 2019 yılından itibaren de Gebze Teknik Üniversitesi'nde yine kendi alanımda yüksek lisans eğitimime devam ediyorum. Ayrıca benimühendisim.com platformunda da sizlere kaliteli içerikler sunabilmek amacıyla yazarlık ve editörlük görevlerimi severek yerine getiriyorum. Yapay zeka teknolojileri, robotik ve mühendislik konularını ilgi alanım arasında sayabilirim. Bunlara ek olarak kişisel gelişim alanında içerikler oluşturmaya da özen gösteriyorum.

Tüm Makaleleri Göster