Otellerde, hastanelerde, asansörlerde, park alanlarında ve daha birçok yerde insanların 13 sayısını hayatlarından tamamen çıkaracak kadar onları korkutan şey nedir? Tarihte yaşanılanlar ile olan bağlantısı mıdır onları bu denli korkutan? İnanıldığı gibi 13 sayısının mistik bir gücü olabilir mi? Yoksa bu sayıya yüklenen anlam çok mu fazla, her şey batıl bir inançtan mı ibaret? İnsanların hayatını bu denli etkileyen sayının gerçeklerini öğrenmek ister misiniz? Gelin birlikte tarihte bir yolculuk yapalım.

13 Sayısının Anlamı Nedir?

Numerolojiye göre;

13 sayısı, 1 ve 3 sayılarının enerjilerinden oluşan, günümüzde dahi gizemi korunan bir sayıdır. Bu sayının büyük bir güce sahip olduğu söylenir. Hatta gerçek benliği keşfedilemeyen, güçlü ve baskın karakterdeki insanların 13. günde doğduğuna inanılır. 13’ün enerjisi ile doğmuş olan insanlar pragmatizm, bağımsızlık, yaratıcılık ve gelecekteki faaliyetleri için sağlam temeller oluşturma becerisi içindedirler. Bu nedenle de 13 sayısı bir nevi liderliği, ustalığı temsil eder. Şanssızlık ile ilişkilendirilen 13 sayısının anlamı antik dünyadan ve mistik çağrışımlardan gelmektedir.

Tarot’un Major Arcana’sına göre;

13. kart “ölüm” kartıdır. Bu kart genellikle olumsuz bir kart olarak algılanır. Fakat bu kartın asıl anlamı dönüşüm ve yeniden doğuştur. Yani kişinin bir dönüşüm sürecinde olduğunu ifade eder.  Sembolik olarak 13 sayısı da değişim, yeniden doğuş ve dönüşümü temsil etmektedir.

Tarihte 13 Sayısının Uğursuzluğu

13 sayısının uğursuzluğu İskandinav Mitolojisi’ne dayanmaktadır. Efsaneye göre; dünyanın yönetici tanrılarından yakışıklılığı, saflığı ve iyi kalbi ile bilinen tanrı Balder, günün birinde bir kabusla uyanır. Kabusunu diğer tanrılara da anlatan Balder, bunun bir kehanet olduğunu öğrenir.

Kehanete göre Balder ölecektir ama zamanı, yeri ve kim tarafından öldürüleceği bilinmemektedir. Bunun üzerine tüm tanrılar Balder’in ölümüne sebep olabilecek şeyler için önlem almaya başlar. Öyle ki Thor, dünya üzerindeki her bir canlıdan, Heimdall ise ırmak ve denizlerden Balder’i öldürmeyeceklerine dair sözler alırlar.

Bu sayede Balder’i kötü kaderinden kurtardıklarını düşünürler ve bu haberi kutlamak adına tanrılar arasında bir ziyafet verirler. Bu kutlamaya davet edilmediği halde gelen bir tanrı daha vardır (13. tanrı); yalan ve hile tanrısı Loki. Tanrı Loki tüm yaşamı boyunca Tanrı Balder’in yakışıklılığını ve ününü kıskanmıştır. Bu nedenle de Balder’in ikizi olan kör ve yaşlı Tanrı Holder’i kandırıp, kötü oyununa dahil etmiştir. Loki, gözleri görmeyen Holder’in eline ökse otundan yapılmış bir ok vermiştir.

Tanrılar da o sırada Balder’i kutsamak adına ona bir şeyler fırlatmaktadır. Bu fırsattan yararlanan Loki, Holder’e elindeki oku fırlatması için Holder’i ayartır. Bir şey olmayacağını düşünen Holder, elindeki oku fırlatır. Eskiden savaşçılığı ile ünlü olan Holder’in attığı ok Balder’in kalbine saplanır. Balder bu şekilde ikiz kardeşi Holder tarafından öldürülmüş olur. Tüm dünyayı büyük bir keder sarar. Çok geçmeden ise Balder’in ölümünün arkasında Loki’nin olduğu anlaşılır. Tanrıların huzuruna çıkarılan Loki, Ragnarok’a (kıyamet gününe) kadar bir kayaya bağlanıp, zehirli bir yılanla cezalandırılacaktır. Ragnarok’un ardından, dünya yeniden kurulduğundan Balder’in de yeniden doğacağına inanılır.

Bu mitolojik olay sonrasında 13 sayısı, istenmeyen anlamı kazanmış olup günümüze kadar gelmiştir.

13 sayısının uğursuz olduğuna inanılmasının bir başka sebebi de Hz. İsa’nın çarmıha gerilme hikayesidir. Son akşam yemeği olarak da bilinen bu hikayeye göre Hz. İsa bir gün kendisi ve 12 havarisi adına bir akşam yemeği düzenler. Yemek sırasında Hz. İsa “Hakikatte derim ki sizden biri beni ele verecektir.” demiştir. Ertesi gün ise Hz. İsa yakalanıp bir çarmıha gerilmiştir.

Hz. İsa’nın son yemeğinde toplam 13 kişi olmasından dolayı bu sayı lanetleri olarak anılmaya başlanmıştır.

Birçok bulgu hala 13 sayısının kozmik bir gizem yarattığını düşünmektedir; dünya yörüngesindeki 13. burç, tapınak şövalyelerinin 13. gün tutuklanmaları, Adem ile Havva’nın 13. gün cennetten kovulmaları,…gibi.

Günümüzde 13 sayısına duyulan korku yadsınamayacak kadar çoktur. Öyle ki 13 sayısından korkma hastalığı ortaya çıkmıştır.

Triskaidekaphobia Nedir?

Triskaidekaphobia kelimesi 19. yüzyıla kadar kullanılmamıştır. Triskaidekaphobia, çoğunlukla 13 sayısı korkusu olarak bilinmektedir. Bu batıl inanç Amerika ve İngiltere’de oldukça yaygındır. Hatta Amerika’da yapılan araştırmalara göre toplumun %9-10’unun bu hurafeye inandığı bilinmektedir. Triskaidekaphobia, küresel değildir. Asya ülkelerinde de 13 sayısına benzer 4 sayısı ile ilgili hurafelere inanılmaktadır.

Bu fobiden muzdarip insanlar insanlar tüm hayatlarını kendilerini 13 sayısından izole ederek yaşamaktadırlar. Özellikle ayın 13. günleri seyahat etmez, hatta o güne bir plan dahi yapmazlar. Bir yolculuğa fiziksel veya mecazi olarak o gün başlamak onlar için kötü şans olarak kabul edilmektedir.

İnsanların hayatlarını bu denli sekteye uğratan 13 sayısının sizce de bir anlamı olabilir mi?

13 gibi bir sayının bizlerin hayatına şans ya da şanssızlık getirmesi daha çok o hayata olan bakış açımızla ilgili değil midir? Sonuçta insanoğlu var olduğundan beri etrafındaki her şeye bir anlam yükleme çabası içinde olmuştur. İçinde bulunduğumuz duruma, olaya ya da kişilere bizler ne anlam yüklersek zamanla onlara dönüşürler. O nedenle de hayata bakışımızı daima pozitif yönde tutmamız gerekmektedir. Çünkü daima neyi düşünürsen onu çekersin.

Hayata daha pozitif pencerelerden bakabilmek dileğiyle.


Nedir? kategorisindeki diğer içerikleri de okumanızı tavsiye ederiz!

Yazar Hakkında

Aleyna BAYKAL

benimühendisim de serbest konulu içerikler üreten bir yazarım, bunun yanı sıra sayfa da editörlük yapmaktayım. Lisans eğitimimi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünde tamamlamış bulunuyorum. İlgi alanlarım ise psikoloji, kozmoloji ve tarihtir.

Tüm Makaleleri Göster