İnsan doğma, büyüme ve ölüm evrelerinden oluşan bir yaşam döngüsü içindedir. Her bir inanç sistemi bu evreleri çeşitli törenlerle kutlamaktadır. Fakat yamyamlığın dahi normal karşılandığı kan donduran, korkunç törenler vardır. Bilinen en ürkütücü ritüellere sahip Aghoriler de bunlardan biridir. Aghoriler’in 14. yüzyıldan beri var oldukları bilinmektedir.

Hindu inançlarına göre Lord Shiva kötülük yapan insanları yok etmektedir. Fakat yok ederken Lord Bhairava’ya dönüşmekte ve yanmış ceset küllerinden başka bir şey giymemektedir. Bu tarikat da Tanrı Shiva’nın yolundan gitmekte ve yamyamlık da başta olmak üzere her türlü kötü şeyi yapmayı ibadet kabul etmektedir.

Yıllar önce Hindistan hükûmetinin getirmiş olduğu yasaklar Aghoriler’in yamyamlıklarına son vermiştir. Günümüzde Aghoriler tapınaklarda tanrıları ile beraber yaşayıp sessiz bir hayat sürmektedir. Tabi bu her Aghori için geçerli değildir. Azınlık olsa dahi eski ritüellere bağlı kalan Aghoriler de vardır. Bu Aghoriler’in en önemli özellikleri ise normal insanların yapamayacağı ya da tiksindiği her şeyi kolayca yapmalarıdır. Bu Aghoriler ölülerin kıyafetlerini giyip, uyuşturucu kullanabilir, kendi idrarlarını içebilir hatta insan eti dahi yiyebilmektedirler. Üstelik yapmış oldukları tüm bu iğrenç eylemleri ibadet olarak kabul etmektedirler.

Aghori Ayini

Aghoriler’e göre yaşam üç temel esase dayanmaktadır.

  1. Tanrılar mükemmeldir.
  2. Her şeyi tanrılar yaratmıştır.
  3. O halde her şey mükemmeldir.

Aghoriler için iğrenç hiçbir şey yoktur. İyiliğin ve kötülüğün varlığını kabul edip kötülüğü hayatlarından uzaklaştırmak için bir takım ayinler yaparlar.

Aghoriler Karanlık Ay‘ın olduğu gün Kutsal Ayin adını verdikleri bir ayin yapmaktadırlar. Bu ayin için Aghoriler ilk olarak cesetlerin külleri ile vücutlarını boyarlar. Sonra tanrıları için bir hayvan kurban edip, kanını içerler. Daha sonra ise Ganj nehrinde ceset ararlar ve (Ganj nehrinde cesetlerin olması ise çok normaldir. Çünkü çoğu ölü kişi kutsanması için b nehre atılmaktadır.) buldukları cesetlerden parça etler kesip, çiğ çiğ yerler. Dualar eşliğinde ettikleri danslar ile ayini tamamlayan bu kişiler en sonunda ruhlarının temizlenmesi için derin bir uykuya dalarlar. Aghoriler tüm bu yaptıkları ile uyandıklarında ruhlarının tanrı tarafından kutsandığına ve etini yedikleri kişilerin ruhlarına ve tecrübelerine sahip olduklarına inanmaktadırlar.

Hayata bakış açıları bizlerden tamamen farklı olan bu insanlar yeniden doğuştan kaçınmak için güç aramaktadırlar. Dünyada hiçbir iz bırakmak istemezler ve bu yüzden bir aile kurmazlar. Yapayalnız bir hayat sürerler ve yaşamlarının sonunda Lord Shiva’ya götürüleceklerine inanırlar.


Hayata Dair kategorisinde bulunan diğer makaleleri de okumanızı tavsiye ederiz!

Yazar Hakkında

Aleyna BAYKAL

benimühendisim de serbest konulu içerikler üreten bir yazarım, bunun yanı sıra sayfa da editörlük yapmaktayım. Lisans eğitimimi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünde tamamlamış bulunuyorum. İlgi alanlarım ise psikoloji, kozmoloji ve tarihtir.

Tüm Makaleleri Göster