Daha önceki yazılarımda üzerinde sıklıkla durduğum enerji konusu, gündemdeki yerini uzunca bir süredir korumaya devam ediyor. Doğal gaz ve petrol rezervleri için kıyasıya bir mücadele verilirken doğal enerji kaynaklarına gereken ilgi gösterilmiyor. Halbuki her geçen gün gelişen ve yenilenen teknoloji ile yenilenebilir temiz enerji kaynaklarından ciddi sonuçlar elde edilmektedir. Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi gibi yaygın olarak kullanılan yenilenebilir enerji kaynaklarını hepimiz duymuşuzdur. Ülkemizin birçok bölgesinde bu tesisleri görmek mümkün. Henüz toplam üretim kapasitesi içindeki yeri oldukça az olsa da geçmiş yıllara nazaran büyük yol kat edilmiştir. Fakat dalga enerjisini duyduk mu? Ne kadar fikir sahibiyiz? Burada bahsedeceğim enerji türü “elektromanyetik dalga enerjisi” değil. Açık denizlerdeki gelgitlerden faydalanılarak elde edilen enerji türü ve bir diğeri de denizlerdeki dalgadan faydalanılarak elde edilen enerjidir. Dünyada birçok örnekleri olmasına rağmen maalesef henüz ülkemizde bu alanda ciddi çalışmalar veya yatırımlar yok. Alışılagelmişin dışındaki bu enerji kaynağının en temel iki yönetimi üzerinde durmak istiyorum.

1-) Gelgit (Metcezir) Hidroelektrik Tesisleri

Güneş’in çekim gücüne bağlı olarak okyanuslardaki su seviyesinde meydana gelen yükselme ve alçalmalara gelgit yada metcezir denir. Ay, Güneş’e kıyasla Dünya’ya çok daha yakındır, bu sebeple ayın çekim gücü de çok daha fazladır. İşte aynı bu çekim özelliğine bağlı olarak suyun yükselmesine met veya gel, alçalmasına ise cezir veya git denilmektedir. Açık denizlerde meydana gelen gelgit olaylarından faydalanılarak elektrik enerjisi üreten tesislere gelgit tesisleri denilmektedir. Kabaran denizin suyu, bir koya veya nehrin ağzında yapılan hazneye doldurulur. Dolarken boşalırken veya her iki yönde çalışan tek veya çift hazneli gelgit tesisleri yapılabilir. 24 saatte 20 dakika süre ile deniz iki defa kabarır ve alçalır. Dolarken ve boşalırken aynı türbin çalışabilir. İki taraf arasındaki seviye farkı 3 m olunca türbinler durur. Daha sonra kapaklar açılır deniz suyu doldurulur veya boşaltılır.

Gelgit tesislerinin en büyüğü Fransa’da Atlantik sahilindeki Brötanya’da kurulu olan Rance Tesisidir. Pilot tesis olarak yapılan bu büyük hidroelektrik santralinde her biri 10 MW gücünde 24 türbin-jeneratör grubu vardır. Tesis tam otomatik olarak çalışmakta ve tümünü bir kişi kumanda etmektedir. Ayrıca türbinler hem dolarken hem boşalırken enerji üretebilmektedir. 240 MW gücündeki bir pilot tesisin kurulmasından sonra enerji üretiminin süreksizliğinin, enterkonnekte şebekede meydana getirdiği uyumsuzluklar ve gelgit dalgalarının başka yerdeki olumsuz etkileri yüzünden esas tesis yapılmamıştır. Fakat ülkemizin bazı bölgelerinde gelgit hidroelektrik tesislerin kurulması uygun olan çok sayıda koy bulunmaktadır. Bunları enerji üretiminin yapıldığı küçük merkezlere dönüştürmekte büyük fayda vardır.

Dalga Enerjisinden Faydalanarak Enerji Üreten Tesisler

Dünya yüzeyinin farklı ısınması sonucu oluşan rüzgarların deniz yüzeyinde esmesi ile meydana gelen deniz dalgaları kullanarak enerji elde etmek mümkündür. Dalga enerji sistemi aktif olarak tüm dünya coğrafyasında kullanılmaya başlandığında dünya genelinin yaklaşık elektrik ihtiyacının yüzde otuz üçünü karşılayabilecektir. Yenilenebilir enerji sisteminde en çok kullanılabilecek ve çevre kirliliği en az olan sistem dalga enerjisi sistemidir. Dalgalar sonsuz ve güçlü enerji kaynaklarıdır. Dünya genelinin 3/2’si su olduğu düşünüldüğü takdirde dalga enerji sistemi kullanımı gayet yaygın olarak kullanılabilme olanağı sağlamaktadır. Dalga enerjisi sunduğu bu muazzam potansiyele rağmen henüz değerlendirilememiş bir kaynaktır.

Türkiye bu enerji kaynağı açısından zengin ülkelerden biri konumundadır. Türkiye dalga enerjisi potansiyeli düşünüldüğünde “Türk Kıyı Rüzgarları ve Derin Dalga Atlası” verilerinden yararlanarak yaklaşık belirgin dalga yüksekliği (H) ve dalga periyodu (T) değerleri ile minimum enerji akışı için aylık ortalama, maksimum enerji akışı için aylık ortalamanın matematik ortalaması ve en büyük değerlerin en düşük olan değerleri kullanılarak hesaplanan Türk sularının kullanıma hazır yaklaşık azami ve asgari Dalga Enerji seviyeleri verimli bir şekilde kullanılmalıdır. Türkiye’de Karadeniz’in diğer denizlere göre daha dalgalı olduğu iddialarının aksine Güneybatı Anadolu yönünde hakim olan Ege Denizi ve Akdeniz üzerindeki rüzgar potansiyeli 4-17 KW/m’lik yıllık ortalama dalga gücünde bir yoğunlaşmaya neden olur. Dalga enerjisinden yararlanmak, daha doğrusu çalışmalara başlamak için en uygun yer İzmir-Antalya arası veya tam olarak belirtmek gerekirse Dalaman-Finike arasına tekamül eden denizlerdir.

Türkiye’deki kıyı şeritlerine bakıldığında önemli tesislerin hayata geçirilebileceği görülür. Eğer gemi rotaları, denizaltı tatbikat sahaları, Marmara Denizi’nin kıyı yerleşim yerleri vb. dışarıda bırakılır, dalga gücü düzeyleri ticari tüketim için düşük olan Anadolu’nun kuzeydoğusundaki ve güneyindeki dalga kaynaklarının pek çoğu göz ardı edilirse Türkiye’nin toplam kıyı uzunluğunun (8210) beşte biri kadarının denizden dalga enerjisi elde etmede kullanılabileceği varsayılabilir. Çok küçük miktardaki dönüştürücülerden dahi yıllık ortalama 10 TWh gibi bir enerji elde etmek mümkündür. Bu, ekonomik olarak üretilebilir Türkiye hidroelektrik enerji potansiyelinin %12,5’idir. Değerler yaklaşık olup, gerçek sonuçlar sadece Türk suları değerine uygun gerçekleştirilebilecek bir ilk örnek dalga enerjisi dönüştürücünün ölçümleri ile elde edilebilecektir.

Kaynak

Prof. Dr. Yüksel Özdemir


Ekonomi kategorisinde bulunan diğer makaleleri de okumanızı tavsiye ederiz!

Yazar Hakkında

Arif TAN

Lisans, Dokuz Eylül Üniv. - Makine Mühendisliği Yüksek Lisans, Marmara Üniv. - MBA Doktora, Zürih Üniv. - Ekonomi (Halen) 19.10.1987 Antalya doğumluyum. Çeşitli dergi, kurum ve kuruluşlarda yazarlık yapmaktayım.

Tüm Makaleleri Göster