Öyle bir kadın düşünün ki; bundan yüzyıllar önce yaşadığı coğrafyada kadınların hiçbir söz hakkı yokken kendini ateşe atmış. Tüm karanlığa, bağnazlığa rağmen kendini sadece bilimin kollarına teslim etmiş. Kadının hiçbir söz hakkının olmadığı o talihsiz dönemde korkusuzca fikirlerini savunmuş. İnsanlara “sadece düşünün, beyin kullanıldığı zaman sizin kanatlarınızdır” dediği için şeytanlıkla suçlanmış. Zekasından ve üstün öngörülerinden ziyade insanların güzelliğine hayran kalmasına aldırış dahi etmemiş. Çünkü o çok iyi biliyordu ki güzellikte, görsellikte gelip geçiciydi ve esas olan mutluluk kaynağı; doğayı, yaşamı ve yaşama gayemizi anlamaktı. Hiçbir makam mevki istemedi. Ne siyasi oyunlara alet oldu ne de zengin tüccarların kapısına minnet etti. Sadece sorguladı, araştırdı ve yorumladı.

   İskenderiyeli astronom ve matematikçi Theon’un kızıdır. Bilimi ve zarafeti ile olduğu kadar güzelliği ile de ünlü olan bu filozof ve matematikçi, Atina’da eğitimini tamamladıktan sonra İskenderiye’ye yerleşmiş ve orada bir okul açmıştır.

   Babasının da etkisiyle Platoncular olarak da adlandırılan felsefeciler grubuyla anıldı ismi. İskenderiye’de verdiği derslere farklı ülkelerden dahi çok sayıda düşünür ve bilim insanı katıldı. En önemli öğrencisi Synesius’tur. Synesius hocası Hypatia’ya o kadar aşıktı ki; ona olan duygularını açıkça belli etmekten hiç geri durmuyordu. Dahası duygularını içeren parşömenlere yazılı birçok metin günümüze kadar gelmiştir.

   Synesius ve Herakles’in büyük bir felsefeci olmasında şüphesiz Hypatia’nın katkısı büyüktür. Günümüze kadar ulaşan yazılı metinlerdeki teşekkürden de bunu anlayabiliyoruz. Hypatia klasik bir düşünürden farklı olarak yaratıcı kişiliği ile değil de eleştirel yapısıyla öne çıkıyordu. Dönemin birçok buluş ve düşüncelerine karşı eleştirel yorumları vardı. Hükümdar Arkadius’un tahtta olduğu yıllarda çalışmaları için en rahat ortamı bulmuştu Hypatia.

   Hypatia’nın alışılagelmişin dışındaki bu felsefi yaklaşımı daha yaratıcı ve araştırmacı temellere dayanan, sorgulayan bir anlayıştı. Atina okulu daha çok ritüellere dayanırken, Hypatia’nın İskenderiye’deki okulu eleştirel ve yeniliklere tamamıyla açık bir okuldu.

   MÖ 3. yüzyıldan beri süregelen özgürce düşünme ve üretme yetisi, İskenderiye’de Hypatia’nın düşünce okulundan sonra yerini korku ve baskıya bırakmıştır. Her türlü tehdide ve şantaja karşı bildiği yoldan dönmedi Hypatia. Hıristiyanlığı kabul eden kitlelerin artmasıyla bu baskı ve tehdit ortamı gün geçtikçe daha da keskinleşen bir hal aldı.

    Eski aydınlanmanın temsilcisi olan Hypatia, Pitolemais şehrinin putperest valisi Orestes’in himayesine sığınır, Rahip Cyril’in İskenderiye’ye başpiskopos olmasından sonra gerginlikler daha da artar ve onun yandaşlarının oluşturduğu fanatik bir kitle tarafından kilisede vahşice öldürülür. Hypatia’nın etleri paramparça edildikten sonra öylece yakıldı.

Bir kadın dünyayı aydınlatmak için ışık oldu ama söndürmek için ellerinden geleni yaptılar.

Bir kadın dünyayı daha güzel bir yer yapmak için canını ortaya koydu ama canını almak için her şeyi yaptılar.

Bir kadın insanlara düşünmeyi öğretti ama o gerçekleri çürütmek için her türlü yalana başvurdular.

Bir kadın insan aklının aynı zamanda onun kanatları olduğunu söyledi ama o kanatları kırmak için seferber oldular.

Bir kadın, insanın isterse her şeyi yapabileceğini gösterdi ama bunun olmaması için canlarını dişlerine taktılar.

Bir kadın tüm bunlara rağmen söylediklerini gerçekleştirdi ve bunu da herkese gösterdi.

Ve bunun ağır bir bedeli olacağını bile bile…

Bir kadın tek başına karanlığa karşı durdu ama o karanlık bir kadının varlığına tahammül edemedi.

Tarih onları en karanlık sayfalara gömdü ama o kadın bugün her sayfada insanların karşısında ve insanlara ışık olmaya devam ediyor.

Onun adı Hypatia.

Bilimin ve aklın ışığı…

“Düşünme hakkınızı saklı tutun çünkü yanlış da olsa düşünmek hiç düşünmemekten daha iyidir.”

Kaynak

Hypatia – Yanlış Düşünmek Hiç Düşünmemekten Daha İyidir


Biyografi kategorisinde bulunan diğer içerikleri de okumanızı tavsiye ederiz!

Yazar Hakkında

Arif TAN

Lisans, Dokuz Eylül Üniv. - Makine Mühendisliği Yüksek Lisans, Marmara Üniv. - MBA Doktora, Zürih Üniv. - Ekonomi (Halen) 19.10.1987 Antalya doğumluyum. Çeşitli dergi, kurum ve kuruluşlarda yazarlık yapmaktayım.

Tüm Makaleleri Göster