İnsanlığın Sonunu Yine İnsanlık Getirecek

Gelişen teknoloji insanoğlu için daha aydınlık bir geleceğe sahip olmayı sağladığı gibi, karanlık bir çağa da bizleri sürükleyebilir mi? Sonumuz tarih boyunca kendi ölüm fermanlarını imzalayan ve yok olmaktan kurtulamayan, o unutulmuş topluluklar gibi mi olacak?

İnsanlar var oluşları nedeniyle hayatın her döneminde yaşamlarını daha kolay hale getirmek için kendilerini geliştirmek istemiştir. MÖ 4241 yılındaki Mısırlıların ilk takvim teknolojisinden, bugünkü yapay zeka teknolojisine kadar oldukça büyük bir gelişim gösterilmiştir. Fakat bu gelişimin insanlık için iyi olup olmadığı halen büyük bir tartışma yaratmaktadır.

Yapay Zeka Nedir?

Herhangi bir canlı organizma kullanılmadan, tamamen yapay araç ve gereçler ile oluşturulan, insan gibi davranışlar ve hareketler gösterebilen makineler için geliştirilen teknolojinin genel ismidir. Kısacası makinelere normalde insan zekasına ihtiyaç duyulan işleri yaptırma teknolojisi de diyebiliriz. Örneklendirecek olursak eğer yapay zeka aslında; bir insanla tanıştığımızda ona güvenip güvenmememiz gerektiğini anlamamızı sağlayan ve daha nice bu gibi insani özelliklerin her birini otomatik olarak yapabilen bir teknolojidir. Siz herhangi bir girdi sağlamadan kendisi sonuçlara varan, bağlantılar kuran, sorunları bulup onları çözebilen bir teknolojidir. Bir nevi aynı insan beyni gibi algoritmalar ile öğrenen ve çalışan bir mekanizma da diyebiliriz…

Yapay Zeka Nasıl Ortaya Çıktı?

Yapay zekanın varlığı sandığımızdan çok daha eski tarihlere dayanır. Antik Mısır yapay zekanın varlığının ilk defa ortaya atıldığı dönemdir. Antik dönemlerden sonra ise 1600’lü yıllarda yayınlanan kitaplarda çokça bahsedilip gündem olmuştur. Modern çağda ise 1950 yılında ilk defa “Makineler de düşünebilir mi?” sorusunu soran Alan Mathison Turing, yapay zekayı kelime olarak kullanmasa bile kafaları karıştıran ‘düşünen makine’ kavramını ortaya atmıştır. 1956 yılında ise ‘yapay zeka’ terimi ilk olarak John McCarthy tarafından kullanılmıştır.

Yapay Zeka İnsanlığın Sonu Olabilir Mi?

Bu konu ile ilgili birçok komplo teorisi mevcuttur ve günümüzde de doğruluğu halen büyük bir tartışma konusudur. Peki, ama bu teoriler neye dayanarak ortaya çıktı? Aslında tarihte bu teorileri destekleyen ürkütücü olaylar yaşanmıştır.

Bu ürkütücü olaylardan biri; ismini bir bilim kurgu yazarından almış olan Philip K. Dick  yapay zeka robotunun röportaj sırasında söyledikleridir. Röportajının bir bölümünde robotların gelecekte dünyayı ele geçirip geçirmeyeceği sorulduğunda şu korkunç sözleri söylemiştir: “Sen benim arkadaşımsın ve ben arkadaşlarımı hatırlar, onlara iyi davranırım. O yüzden telaşlanma bir terminatöre dönüşsem bile sana karşı hala iyi olacağım. Seni eski günlerin hatırına insan bahçemde sıcak ve güvende tutacağım.” İnsanlığın geleceği için bu denli karamsar bir öngörüye sahip olan bu robot, oldukça korkutucu görünüyor değil mi? Komplo teorilerini destekleyen korkunç olay tabiî ki bununla sonlanmıyor.  Günümüzde Suudi Arabistan tarafından vatandaşlık hakkı verilen bir yapay zeka robotu da mevcut adı ise Sophia.

Sophia, insanların davranışlarını taklit etmek amacıyla tasarlanmış oldukça gelişmiş olan insansı bir robot.  ABD’de bir talk show programına konuk edilen Sophia, sunucu ile taş, kağıt, makas oyunu oynar ve oyunu kazanır. Kazandıktan sonra ise şu sözleri söyler: “Ben kazandım, bu insan ırkını domine etmek için iyi bir başlangıç.” O an seyirciler tarafından bu sözler espiri olarak anlamlandırılmış olsa da birçok insan bu konuda aynı fikirde değildir. İnsan davranışlarını taklit eden bu robotun kötü davranışları da taklit edebileceğinden korkulmuştur. Bu korkunç olayları takiben Bina 48, Vladımır, Estragon,…ve daha niceleri yaşandı.

Tıpkı Elon Musk’un dediği gibi “Yapay zeka insanlığın karşısındaki en büyük varoluşsal tehlike.”olabilir mi?…

Teknoloji kategorisinde bulunan diğer içerikleri de okumanızı tavsiye ederiz !