Günümüz koşullarında küresel rekabet git gide büyümektedir. Bu rekabet ortamında başarılı olabilmenin en önemli koşulu ise yeniliklere açık olmaktır. Bu yüzden tüm firmalar yeni teknolojiyi bünyelerine katmak ve yeniliklerin sıkı takipçisi olmak zorundadır. Bu amaç doğrultusunda uygulanan yaklaşımlardan biri de “Yalın Üretim (Lean Manufacturing) Sistemi’ dir.

Yalın Üretim Nedir?

Yalın Üretim en kısa haliyle değer sağlamayan tüm işlemlerin ve “Muda” adı verilen israfların ortadan kaldırılması olarak ifade edilebilir. İlk kez Japonya’ daki Toyota otomobil fabrikasında uygulanan ve daha sonra dünyada hızla yayılan bu yaklaşımın temelinde “sürekli geliştirmek” ve “israfı ortadan kaldırmak” yatmaktadır. “Yalın Üretim” kavramı içerisinde kullanılan “Üretim” kelimesi bu yaklaşımı sadece üretim sektörü için geçerliymiş gibi göstermemeli, buradaki “Üretim” kelimesinden bir değer üretilmesi anlaşılmalıdır. Dolayısıyla her sektörde veya süreçte uygulanabilecek bir yaklaşımdır.

Neden Yalın Üretim?

Günümüzde bir işletmenin varlığını devam ettirebilmesinin en önemli şartlarından biri de müşteri beklentilerini karşılayabilmesidir. Her geçen gün teknoloji ile birlikte, müşteri alışkanlıkları ve beklentileri de değişmektedir. Bu sebeple herhangi bir memnuniyetsizlik durumunda pazarda o işletmenin yerini başka bir işletmenin alması an meselesidir. İşte bu noktada, hem müşterinin istediği kalitedeki ürüne ihtiyaç duyduğu anda ulaşabilmesi hem de işletmenin israflardan kurtularak kar yapması amacıyla yalın üretim yaklaşımı devreye girmektedir.

Zaman, kaynak ve alan tüketilmesine neden olan, ancak müşteri ihtiyaçlarının karşılanmasına katkıda bulunmayan faaliyetler israf olarak adlandırılır. Örneğin bir üretim sürecinde, parçayı monte etmek ve işlemek değer katan bir faaliyetken; parçayı almak için yürüme, bekleme, taşıma, sıkma ve sökme işlemleri israf olarak nitelendirilir.  Yalın üretimin temelinde yatan düşünceye göre 7 temel israf vardır. Peki nedir bu israflar?

7 Temel İsraf

  1. İhtiyaç Fazlası Üretim: Talepten fazla üretimi ifade eder. Bu da stok ihtiyacı doğurur.
  2. Stoklar: Gereksiz ürün, yarı mamul ve hammadde bulundurmayı veya satın almayı ifade eder. İhtiyaç fazlası ürünlerin stoklanması; yer ve işgücü tahsisi, taşıma ve değer kaybı gibi maliyetler doğurur.
  3. Hatalı Ürünler: Hatalı ürünler için tamir masrafı veya düzeltilemeyecek ürünlerin hurdaya atılmasını ifade eder.
  4. Taşıma: Ürüne değer katmayan fakat gerekli işlemlerdir. Dolayısıyla en aza indirgenmelidir.
  5. Hareket: Çalışanların veya makinelerin ürüne değer katmayan gereksiz hareketlerini ifade etmektedir.
  6. Beklemeler: İnsan, araç, ham madde, malzeme vb. faktörlerin beklemelerini ifade etmektedir.
  7. Gereksiz işlemler: Gereksiz proses ve iş adımlarını ifade etmektedir.

Bu israfların sebepleri; yanlış yerleşim, eğitim eksikliği, eski yönetim şekilleri, planlamanın yetersizliği, müşteri şikayet/isteklerinin değerlendirilmemesi, organizasyon kaynaklı sorunlar şeklinde sıralanabilir. İyileştirmelerin ilk adımı da israfları görebilmektir.

Jeffrey K.Liker ise “The Toyota Way” kitabında söz konusu israflara ek olarak çalışanın kullanılmayan yaratıcılığını eklemiştir. (Liker, 2004, s:28)

“Çalışanları dinlemeyerek, onların fikirleri ve yetenekleri neticesinde oluşabilecek öğrenme fırsatlarından yararlanmamak olayına sekizinci israf diyebiliriz.” (Liker,2004, s:29)

O halde listeye eklenmesi gereken son madde ” 8. Kullanılmayan Beyin ” diyebiliriz.

Mühendislik kategorisinde bulunan diğer içerikleri de okumanızı tavsiye ederiz !