Ziegarnik Etkisi Nedir?

Bir sınavdan çıktığımızda genellikle çözemediğimiz soruları hatırlarız yada öğretmen sınav notlarını ders sonunda açıklayacağını söylediğinde derse odaklanamayıp bitmesini bekleriz. Bir hikaye ile sunuma başlayan konuşmacı, hikayeyi yarıda keserek ”Bu kısmı daha sonra anlatacağım.” dediğinde o sunum ilgimizi çekecek bir konuda olmasa bile hikayenin sonunu merak ettiğimiz için tüm sunumu dinleriz. İşte bizde merak uyandıran ve sürekli eksik kalan olaylarla uğraşan beynimiz, böyle durumlarda ”Ziegarnik etkisi” altındadır.

Kısacası Ziegarnik etkisi, kişilerin sonuçlandırılmamış yani yarım kalan işleri sonuçlanan işlere kıyasla daha kolay hatırladığını gösteren psikolojik bir kavramdır.

Reklamlarda, dizi veya filmlerde, pazarlama sektöründe ve hatta edebiyatta bile beynimizde Ziegarnik etkisinin oluşması için bazı prensipler vardır.

  • İlginç bir olaya dikkatimiz çekilir.
  • Olaya katılmamıza izin verilir.
  • Bilişsel bir gerginlik veya stres durumu oluşturmak için olay erken sonlandırılır.
  • Katılımcılar olayı çözümlendirip sonuçlandırsın diye geri çağrılır.

Örneğin ”Çok yakında…” , ”Merak ettiğiniz haber az sonra…” gibi ifadeler beynimizde Ziegarnik etkisi oluşturmakta ve o reklamı veya haberi izlemeye teşvik etmektedir.

Ziegarnik etkisi nasıl bulundu?

Ziegarnik etkisi, 1920’li yıllarda bulunan bir kavramdır. Sovyet psikolog Bluma Ziegarnik’in bir restorandaki gözlemi sonucunda ortaya çıkmıştır.

Kalabalık bir psikolog grubu ile Berlin Üniversitesi restoranına giden Ziegarnik, bu kalabalık grubun siparişini alan tek bir garson olduğunu ve bu garsonun siparişleri not etmediğini fark eder. Sonrasında merak ederek garsona siparişleri nasıl aklında tuttuğunu sorar. Garson da siparişleri servis edene kadar aklında tuttuğunu ve servisten sonra zihninden sildiğini söyler.

Ziegarnik dikkatini çeken bu konu hakkında çalışmalara ve deneylere başlar.

Yaptığı deneylerin birinde 138 tane çocuktan oluşan bir denek grubuna renkli boncuklar verir ve onları istenilen sıraya göre dizmelerini ister. Fakat bu dizme işlemi tamamlanmadan görevin bittiğini söyler. Aradan bir süre geçtikten sonra çocuklara hangi dizilimi hatırladıklarını sorar ve çocukların %90’ının yarım kalan dizilimi hatırladıklarını görür.

Başka bir deneyde ise iki ayrı grup kullanır. Bir deney grubuna işlerini bırakarak bir roman okumalarını ve anlatmalarını ister. Diğer gruba ise işlerini tamamlamak için plan yapmalarını ve sonrasında romanı okumalarını söyler. Sonuç olarak tamamlanmış işlerden sonra romanı okuyan grubun detayları daha iyi hatırladığı sonucuna varır.

Yaptığı çalışmalar ve deneylerden sonra Ziegarnik; bitirilmemiş işlerin zihnimizi meşgul ettiğini, işi bitirdiğimizde ise zihnimizin bu meşguliyetten kendini kurtardığını ve rahatlamış olduğunu fark eder.

Ziegarnik Etkisini Olumluya Çevirmek

Beynimiz, işleri tamamlama ve aradaki boşlukları doldurma mekanizmasına sahiptir. Bu yüzden her şeyi tamamlamak ister. İşlerimiz yarım kaldığında ise stres, gerilim ve rahatsızlık oluşturur. Bir işi sonuçlandırmama durumu zihnimizi meşgul eder ve tamamlanmamış işe odaklanarak yeni bir şeye geçmemizi istemez. Beynimizin bilinç dışı çalışan kısmı bilinç dahilinde çalışan kısmına bir işi bitirmemiz için baskı yapar. Eğer bir işi tamamlamadan ötekine geçersek negatif bir durum oluşur ve odaklanamayız.

Bu durumu olumluya çevirmek için yapabileceğimiz ilk ve en önemli adım sürekli ertelediğimiz işlere motive olarak başlayabilmektir. Emin olun ki gerisi çorap söküğü gibi gelir.

Ziegarnik etkisini olumlu kullanabilmek için:

  • Her zaman ilk adım başlamaktır. Başladıktan sonra beynimiz ”Başladım, bari bitireyim.” diyerek odağını korur.
  • Çalışırken kendinize aralar verin ve kısa sürecek işler için bu aralar gelmeden işinizi bitirmiş olun. Tamamlanmış işlerden sonra mola vermek sıradaki işiniz için sizi motive eder.
  • Kendinize gizli hedefler belirleyin. Çünkü belirlediğimiz hedefleri başkaları ile paylaştığımızda beynimiz dopamin salgılar ve sanki o hedefi gerçekleştirmişiz gibi düşünmemizi sağlar. Bu da motivasyonumuzu düşürür. Hedeflerimizi kendimize saklamamız ise sahte başarı duygusunu azaltır.
  • Sınavlarınıza ara vererek çalışın. Verdiğiniz aralarda siz farkında olmasanız da beyniniz çalıştığınız konuları tekrar edecektir. Hepimizin yaptığı son gün çalışma yöntemi sınavdan sonra her şeyi unutmamıza neden olan şeydir.

Kişisel Gelişim kategorisinde bulunan diğer içerikleri de okumanızı tavsiye ederiz!

Yazar Hakkında

Sena EFENDİOĞLU

2018 yılında Sakarya Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun oldum. 2019 yılından itibaren de Gebze Teknik Üniversitesi'nde yine kendi alanımda yüksek lisans eğitimime devam ediyorum. Ayrıca benimühendisim.com platformunda da sizlere kaliteli içerikler sunabilmek amacıyla yazarlık ve editörlük görevlerimi severek yerine getiriyorum. Yapay zeka teknolojileri, robotik ve mühendislik konularını ilgi alanım arasında sayabilirim. Bunlara ek olarak kişisel gelişim alanında içerikler oluşturmaya da özen gösteriyorum.

Tüm Makaleleri Göster