16. yüzyıla damgasını vurmuş olan William Shakespeare’ın “Othello” adlı oyunundaki hastalıklı karakter, yüzyıllar sonra patolojik bir rahatsızlık olarak literatüre “Othello Sendromu” olarak girdi.

Oyun esasen, Othello isimli siyahi bir komutanın kıskançlık hikayesini gözler önüne sermekte. Hikayeye göre Othello, Desdemona ismindeki kadına büyük bir aşkla bağlıdır. Birbirlerine tutku ve sadakatle bağlı olan bu çiftin mutlu yaşamı ise, maalesef ki uzun sürmez. Zalim Çavuş Lago, masum Desdemona’ya iftira atıp, Othello’nun aklını karıştırma peşinde koşar ve istediğini yavaş yavaş elde eder. Desdemona’ya delicesine aşık olan Othello, önce söylenenlere inanmaz. Karısının sevgisinden ve sadakatinden emindir çünkü. Lakin içine şüphe düşmüştür bir kez. Bu şüphe Othello’yu yiyip bitirir, en sonunda da kendini kontrol edemediği bir noktaya sürükler onu.

Othello, her geçen gün ikna edildiği ihanetin altında ezilir, küçülür. Kıskançlığının esiri olan Othello, hiçbir şeyi düşünemez olur. O gece de bir karar verir. Aşkından deli divane olduğu karısını, kendi elleri ile boğarak öldürür. O kanlı gece de her şey iyice karışır. Tüm bu dedikoduların Lago’nun bir planı olduğunu öğrenen Othello için, artık geri dönüş yoktur. Canından çok sevdiği biricik karısını, üstelik masum olan karısını kendi elleri ile öldürmüştür. Acısıyla kahrolan Othello, önce Lago’nun canını alır, daha sonra ise kendi canına kıyar.

Nasıl da romantik ve hüzünlü bir aşk hikayesi, değil mi? Othello, çok sevdiği için öldürmedi mi biricik Desdemona’sını? Hayır, Othello’nun yaşadığı trajedinin hiçbir yerinde sevgi yok. Othello ne romantik bir aşık, ne de sevgisi uğruna canını vermiş olan biri. O sadece tedaviye ihtiyacı olan hasta bir adam. Çünkü asıl sevgi de yok etmek söz konusu değildir, sevgi yalnızca var eder, yaşatır.

Othello’nun yaşadığı bu sendrom genellikle romantik ilişkilerde ortaya çıkan takıntılı ve kaygılı bir kıskançlık biçimidir. Bu hastalığın klinik semptomları ise genellikle obsesif kompulsif bozukluk şeklinde kendini gösterir. Kişi sürekli olarak karşı koyamadığı bir şüphe denizindedir. Hiçbir şey olmasa dahi kişi, kendi yazdığı senaryoların gerçekliğine kaptırır kendini.

İşin arka planına bakıldığında ise bu hastalığı yaşayan kişiler de, derin bir kaybetme korkusu ve özgüvensizlik yatar. Zaten bu insanlar da kolayca maniple olur ve kandırılırlar. Tıpkı Lago’nun oyununa gelen Othello gibi.

Othello Sendromu Belirtileri

  • Patolojik olarak kıskanç biri partnerinin sürekli olarak sadakatsiz davrandığı sanrılarına kapılır.
  • Partnerini herkesten ve her şeyden kıskandığı için onu kısıtlar.
  • Tepkilerini kontrol edemez.
  • Hakaret ederek karşısındakini değersiz hissettirir.
  • Her konuda kendi haklılığını savunur.
  • Saldırgan davranışlarda bulunur.

Patolojik kıskançlık zamanla ruhu yok ettiği gibi sevgi dolu olan bir ilişkiyi de paramparça eder. Son derece ciddi bir rahatsızlık olan Othello Sendromu, ilerleyen zamanlar da ciddi bir istismara da yol açar. Bu duygusal güvensizlikler yaşamı ciddi oranda tehdit eder ve bu rahatsızlığı yaşayan kişilerin profesyonel uzmanlar tarafından kontrol altına alınıp, tedavi edilmesi gerekir.

Eğer patolojik olarak kıskanç bir kişi olduğunuzu düşünüyorsanız, öncelikle partnerinizi suçlamaktan vazgeçmelisiniz. Bu aslında sizin sevgi dolu ve sağlıklı bir ilişkiye devam edebilmek için yapmanız gereken ilk adım. Daha sonra ise kendinizi sevmeyi ve kendinize değer vermeyi öğrenmeniz gerekiyor. Bu adımdan sonra ise yapabileceğiniz tek şey partneriniz ile sağlıklı bir iletişim kurmak olacaktır. Unutmayın ki kıskançlık, en az öfke kadar zehirlidir ve sanıldığının aksine sevgi de asla kanıta ihtiyaç duyulmaz.

“Benim için akılsız ama çok seven biri deyin, kolay kıskanmayan ama bir kere kıskandı mı kendini kaybeden biri diye söz edin.”

-Shakespeare, Othello


Nedir? kategorisindeki diğer içerikleri de okumanızı tavsiye ederiz!

Yazar Hakkında

Aleyna BAYKAL

benimühendisim de serbest konulu içerikler üreten bir yazarım, bunun yanı sıra sayfa da editörlük yapmaktayım. Lisans eğitimimi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünde tamamlamış bulunuyorum. İlgi alanlarım ise psikoloji, kozmoloji ve tarihtir.

Tüm Makaleleri Göster