“Robot” kelimesinin tanımına bakacak olursak, bu konuda birden çok tanım bulabiliriz. ISO’ya (Industrial Organization for Standardization) göre “robot” ; otomatik bir şekilde kontrol edilebilen, tekrar tekrar programlanabilen, sabit veya hareketli olan ve genellikle endüstriyel otomasyon için kullanılan manipülatördür. Bu özelliklerinden dolayı da kendi başına sanal veya mekanik işleri, görevleri gerçekleştirir. Ayrıca “robota” kelimesi de birçok slav dilinde “çalışmak, iş yapmak” anlamına gelmektedir.

“Robot” Kavramının Hayatımıza Girmesi ve Kısa Tarihçesi

“Robot” kelimesiyle 1921 yılında, yazar Karel Capek’in “Rossum’un Evrensel Robotları” isimli oyununda tanıştık. Bu oyunda insanların yerine bazı işleri yapabilen ama ruhu olmayan bir sistem bulunmaktaydı. 1941 yılında ise Isaac Asimov sayesinde “robotik” kelimesi ile karşılaştık.

  • Tarihteki ilk robot, M.Ö. 3000’li yıllarda Eski Mısır’daki su saatlerinde kullanılmıştır ve görevi saat başı zilleri çalmaktır.
  • Antik Yunan’da ise Archytas tarafından su buharı ile itki sağlayabilen mekanik bir kuş tasarlanmıştır.
  • Eski Çin’de de robot benzeri sistemlere rastlanmaktadır. Bunların amacı ise imparatoru eğlendirmek için dans etmektir.
  • M.S. 11.yy’da ise Cezeri, segmentli dişlileri buldu. Bulduğu dişli yapısı ve su gücünü kullanarak yaptığı robotlar, insanlara içecek doldurabilen otomatik garsonlardı. Cezeri, birçok kişi tarafından “automaton’ların babası” oldu.

(Automaton: Kendi başına hareket edebilen otonom varlık)

  • 1495 yılına geldiğimizde Leonardo Da Vinci’nin “Robot Şövalye”sini görmekteyiz. Hareketini kablolar ve çarklar ile sağlayan bu robot; oturabiliyor ve ayakta durabiliyordu. Bulunduğu dönemde oldukça ilgi çekmişti.
  • Batı dünyasındaki ilk gerçek automaton ise Jacques de Vaucanson tarafından 17. yüzyılda yapıldı. Kendisinin yaptığı kanat çırpan, öten, yemek yiyen ve sindiren otonom ördek; döneme damgasını vurdu. Ayrıca farklı müzikler çalabilen flüt ve aynı anda birden çok müzik aletini çalabilen robotlar da bu dönemde bulundu.
  • Modern makine ve robotlar dönemi 1800’lerde başladı. İlk olarak 1801 yılında Joseph Marie Charles “ilk programlanabilen dokuma tezgahı”nı yaptı ve bu icat, dönemde önemli bir rol oynadı. Ayrıca bu sistem daha sonra yapılan programlanabilen makinelerin temeli oldu.
  • 1830 yılında ise Christopher Spencer, “mekanik kam denetimli otomatik torna tezgahı”nı geliştirdi.
  • 1892’de Seward Babbitt, “motorlu tutucuya sahip vinç” tasarladı. Bu robot, sıcak metal parçaları fırından almak için insanlara yardım etti.
  • Bu aşamadan sonra sanayi devriminin de gerçekleşmesi ile birlikte, endüstriyel robotların gelişimi başladı.

Mühendislik kategorimizde yer alan diğer içeriklerimizi okumanızı da tavsiye ederiz.

Yazar Hakkında

Sena EFENDİOĞLU

2018 yılında Sakarya Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun oldum. 2019 yılından itibaren de Gebze Teknik Üniversitesi'nde yine kendi alanımda yüksek lisans eğitimime devam ediyorum. Ayrıca benimühendisim.com platformunda da sizlere kaliteli içerikler sunabilmek amacıyla yazarlık ve editörlük görevlerimi severek yerine getiriyorum. Yapay zeka teknolojileri, robotik ve mühendislik konularını ilgi alanım arasında sayabilirim. Bunlara ek olarak kişisel gelişim alanında içerikler oluşturmaya da özen gösteriyorum.

Tüm Makaleleri Göster