SDS ilk kez 1964 yılında tanımlanmış olup multisistem tutulumlu, otozomal resesif geçişli bir hastalıktır. Shwachman Diamond Sendromu kemik iliği disfonksiyonu, ekzokrin pankreas yetersizliği, büyüme gelişme geriliği ve iskelet anomalileri ile karakterize, tanısı genellikle erken çocukluk döneminde konulan bir sendromdur.

Hastalık otozomal resesif bir genetik geçiş gösterir. Hastalarda tespit edilen SBDS geninde (7q11)  mutasyon, genin kodladığı proteinin eksikliğine bağlı etkiler gösterir. Bu proteinin bağışıklık hücrelerinin kemotaksisinde görevli olduğu düşünülmektedir. Kemotaksis bağışıklık hücrelerinin (monositler, nötrofiller, T ve B lenfositler vb.) infeksiyon bölgesine yönlendirilmesini sağlar. Bağışıklık yanıtında çok önemlidir.

Shwachman Diamond Sendromu oldukça nadir saptanmakla birlikte sıklığı 1/75000 olarak kaydedilmiştir. Erkek/kız oranı 1.7/1 olarak bildirilmiştir.

Tanı Nasıl Konulur?

Genellikle erken çocukluk döneminde tanınan Shwachman Diamond Sendromu (SDS), Fanconi anemisi ve Diamond-Blacfan anemisinden sonra 3.sıklıkta görülen konjenital kemik iliği yetersizliği hastalığıdır. Bu sebeple hastalığın ilk belirtileri hematopoetik bozukluğa bağlı yani kan hücrelerinin eksikliğine bağlı ortaya çıkan belirtilerdir. Kendini infeksiyonlarla gösteren nötrofil yetersizliği kan sayımlarıyla ortaya konulur. Belirli aralıklarla verilen G-CSF tedavisi genellikle sonuç vermez ve hastanın nötropenisi devam eder. Buna bağlı olarak çocukluk çağında hastalığa bağlı ölümlerin en sık nedeni infeksiyonlar, daha sonra malabsorbsiyon ve daha nadir olarak solunumu güçleştiren torasik bozukluktur.

Kemik iliği disfonksiyonu, ekzokrin pankreas yetersizliği, büyüme gelişme geriliği triadında kemik iliği disfonksiyonundan sonra ya da onunla beraber saptanan pankreas yetersizliği ilk olarak kendini fizik muayenede batın distansiyonuyla gösterir. Enzim replasmanı yapılan bu hastalarda genellikle distansiyon geriler.

Bütün bunların yanında bebeğin gelişim durumu yakından takip edilir. Babygramda ekstremitelerde simetrik kısalıklar saptanan bebeklerde Shwachman Diamond tanısı desteklenir. Hastaların çoğunda iskelet anomalileri vardır. Bu bebeklerin doğum ağırlıkları normal olsa da hastalık sürecinde malabsorbsiyona da bağlı olarak bebeğin tartı artma hızı beklenilen normal değerlerin altında seyreder.

SDS’de Önemli Noktalar

Shwachman Diamond’da hastaneye başvuru sebebi ilk olarak infeksiyonlardır. Bu hastalarda tekrarlayan üriner sistem ya da farklı infeksiyonlar, çeşitli bakteriyel, viral ya da fungal infeksiyonlara yatkınlık sebebiyle sıktır.

Bazen de bu infeksiyonlar sepsise döner ve fatal şekilde sonuçlanır. SDS için özellikle yaşamın ilk yılında sepsis iyi tanımlanmış fatal yani ölümcül bir komplikasyondur.

Devamlı ya da tekrarlayan nötropeniler bu sendromda %88 oranında var olduğu saptanan en önemli hematolojik bozukluktur. HbF (fetal hemoglobin) yüksekliği ile seyreden anemi hastaların %80’inde varlık gösterir. Bu anemi hafif seyirlidir. Trombositopeni de daha az sıklıkta olmakla birlikte görülebilir. Sitopeni şiddeti hastalarda değişiklik gösterebilse de varlığını sürdürür.

SDS vakalarının 1/3’ünde miyelodisplastik sendrom ya da AML (akut miyeloid lösemi) geliştiği bildirilmektedir. 

Pankreatik yetersizlik sitopeni şiddetine paralellik göstermez ve sıklıkla çocukluk çağında enzim yetersizliği ortadan kalkar ve hastanın tedavisinden enzim replasmanı çıkarılır.

SDS hastalarına belli durumlarda hematopoetik kök hücre transplantasyonu yapılabilir. Bu durumlar endikasyon ismiyle anılır. HKHT endikasyonları; kemik iliği yetmezliği, aplastik anemi tablosu, MDS veya lösemi gelişmesidir.


Sağlık Bilimleri kategorisinde bulunan diğer makaleleri de okumanızı tavsiye ederiz!