Trans-hümanizm gelişen teknolojinin insanlığa sunduğu yeni bir felsefi akım ve harekettir. Bu hareketin temelinde, insanlığın çok daha üst seviyelere ulaşmasını amaç edinen hümanizm bulunmaktadır. Hümanizm, otorite karşısında insanın özgürleşmesini temel alan bir düşünce biçimidir. Trans-hümanizm ise bu hareketten yola çıkarak insanın yaşlanma, hastalanma gibi istenmeyen yönlerinin ortadan kaldırılması için teknoloji ve bilimi kullanmayı amaçlayan bir düşüncedir.
Trans-hümanizm yaşamı teşvik eden ilkeler ve değerler tarafından yönlendirilen bilim ve teknoloji yoluyla, şu anda insan formunun ve insan sınırlamalarının ötesinde akıllı yaşamın evriminin devam etmesini ve hızlanmasını amaçlayan bir yaşam felsefesidir.
– Max MORE (1990)
Gelişen teknoloji ve bilimin insan üzerinde uygulanmasıyla beraber fiziksel, zihinsel ve sosyal açıdan gelişen insan, üstün insana dönüşür. Bilim insanları ise üstün insan olabilmek için kat edilmesi gereken 5 aşamadan bahseder.
Birinci Aşama
İlk aşama da insan bedeni ve beyni donanımsal eklentilerle geliştirilecektir. Şu anda giyilebilir teknoloji bunun en önemli göstergesidir. Kullandığımız akıllı telefonlar, saatler vs. ile gün geçtikçe vücudumuzun kapasitesini arttırmaya devam ediyoruz.
İkinci Aşama
İkinci aşamada ise her bir bireyin uzaktan kontrol edebileceği yapay başka bir bedeni olacak. Yani dünya hayatını kendi yerimize adadığımız yapay bedenimiz yaşayacak. Bizlerse bu bedeni yalnızca kontrol etmekle yükümlü olacağız. Kim böyle bir şey ister bilinmez. Lakin çokta uzak sayılmayan bu teknolojinin insan bedenini dünyadaki zararlardan (tıpkı Covid-19 gibi) korumak için geliştirileceği söyleniyor.
Üçüncü Aşama
Üçüncü aşamaya gelindiğinde ise insan beyni fiziksel olarak yapay bir bedene nakledilebilecek. Yani yalnızca beynimizin bize ait olduğu, yapay bir bedende hayat bulabileceğiz.
Dördüncü Aşama
Dördüncü aşamaya gelindiğinde fiziksel bir nakil gerekmeden zihnimiz doğrudan başka yapay bir bedene yüklenebilecek. (Konu ile ilgili Altered Carbon isimli bir dizi de çekilmiştir. İlgisi olanların izlemesi tavsiye edilir.)
Beşinci Aşama
Son aşamaya gelindiğinde ise insanlık artık bir bedene dahi ihtiyaç duymayacak. Zihnimiz ve bilincimiz tamamen yapay bir dünyaya aktarılabilecek. Dijital bir ortamda bulunan benliğimiz bu sayede sonsuza kadar yaşayabilecek.
Ancak tüm bu biyolojik kısıtlamalardan kurtulduğumuzda ölümsüzlükten bahsedebileceğiz. Görüleceği üzere günümüz dünyasında insanın ölümsüzlük arzusu da boyut değiştirmiştir.
Gelinen süreçte ise henüz ölümü yenme aşamasında değiliz. Çünkü bu süreçlerdeki en büyük sorun insan beynini anlamak ve anlamlandırmak. Dünya üzerindeki çoğu şeyin çözümlemesini yapmış olsak da insan beyni konusunda henüz çok az bir yol katedebildik. Kaldı ki beynin çözümlemesini gerçekleştirsek dahi bunu başarılı bir şekilde simüle de edebilmeliyiz. Peki, tüm bunları gerçekleştirmiş olduğumuzu varsayalım. O halde bu kadar karmaşık bir yapıya sahip olan beyne aynı zamanda sürekli ve güvenilir enerji kaynağını nasıl sağlayacağız? Bir gün tüm bu sorulara cevap verildiğinde bizi bambaşka bir gelecek mi karşılayacak?
Ütopik de distopik de olmayan bu evreye gelindiğinde insanlık, teknolojik gelişmişlik açısından ulaşabileceği en son noktada olacak. (Tekillik) Çünkü bu bir olur mu olmaz mı sorusundan ziyade ne olacağı ile ilgili bir soru. Yakın gelecekte olmasa dahi bizi bambaşka bir dünya beklediği aşikar. Fakat bu bildiğimiz ve içinde bulunduğumuz dünyanın da sonunu getiriyor. Yaşam süresinin uzatılması veya ölümsüzlüğün gerçekleştirilmesi halinde dünyada nüfus artışı sorunu ile karşılaşılabilir. Ego savaşları içinde olan insanoğlu ileriye gitmek yerine gerileyebilir. Bu nedenle herkes bu teknolojinin fizibilitesi ve arzu edilebilirliği konusunda hem fikir değil. Trans-hümanizm gelecek için kale alınması gereken ciddi bir olasılıktır.
Teknoloji kategorisinde bulunan diğer makaleleri de okumanızı tavsiye ederiz!
