İlk Yerli Otomobilimizin Tarihsel Süreci
- İlk defa 16 Haziran 1961 yılında meclis önünde Devlet Demiryolları Fabrikaları Genel Müdür Yardımcısı Emin BOZOĞLU, Ulaştırma Bakanlığı tarafınca yazılan yazıda, Ordunun cadde binek ihtiyacını karşılayacak bir otomobil tipinin geliştirilmesi görevinin Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları işletmesine verildiği ve bu amaçla 1.400.000 ₺ ödenek ayrıldığını belirtmiştir.
- Bundan 4 ay 13 gün sonra yani 29 Ekim 1961 yılında ilk defa kendi yerli motor gücüyle yapılan ilk yerli otomobil sahneye çıkmış, dönemin Cumhurbaşkanı Cemal GÜRSEL’ e sunulmuştu.
- “Devrim” belli bir prosedür gereği yapılan bir uygulama yüzünden hata olarak görülmesi sonucu ve yatırımcısı kalmaması sonucu rafa kaldırılmıştır.
Son dönemlerde ülkemiz tarafından bu konunun gündeme gelmesi sonucu devletimiz tarafından yerli üretime yatırımların artması ve gerekli arge çalışmaların başlaması üzerine yerli otomobil projesinde gelinen son gelişmelere göz atalım.
Bu proje için Türkiyenin önde gelen firmaları arasında aynı zamanda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği koordinasyonu ile kurulan “Ortak Girişim Grubu” 31 Mayıs 2018 tarihinde ortak sözleşme imzalanması sonucu resmi olarak şirket haline geldi. Şirketin adı “Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu Sanayi ve Ticaret A.Ş” (TOGG) olarak belirlendi.
TOGG, 1 yılı aşkın süredir çalışmalarına devam etmektedir. TOGG CEO’su Gürcan Karakaş’ın yaptığı açıklamalar şöyle, ”Yola koyulur koyulmaz ülke çapında 2 binin üzerinde kişiyle araştırma yapıldı. Ülkemiz pazarında C segmentinde bir SUV‘a olan talebin yüksek olduğunu gördük. Tahminlere göre 7-8 yıl içinde sedan pazarı yüzde 1-2, SUV’ların ise yüzde 8’in üzerinde büyüyecek. Bu yüzden ilk ürünümüzün C-SUV olmasına karar verdik” dedi.
Yapılan açıklamaların devamını alta bırakacağım video ile öğrenebilirsiniz !
C-SUV Nedir?
C segmenti araçlar yani compact car, Avrupa’da C segmenti, Small family car ya da medium car olarak da bilinen otomobillerdir.
Sport utility vehicle ya da SUV, hem çekme kapasitesi hem de kamyonet özelliğine sahip yolcu taşıma aracıdır. Araç hem minivan hem de station wagon özelliklerini bir arada barındırır. Bunun yanında asfalt harici arazilerde hareket edebilir. Bazı ülkelerde bu araçlara “arazi aracı”, “dört çeker” ya da “4WD” olarak tanımlanmaktadır.
Yapılan açıklamalar sonucu çağın teknolojileri ile donatılmış ve elektrikli bir yerli otomobilin hedeflendiğini söylemek isterim.
2019 Aralık ayının sonu gibi yürüyen bir prototip çıkarılacağı duyuruldu. Bunun yanı sıra 2021 yılında seri üretimine başlanmasının ardından 2022 yılının ilk yarısında yollarda olması da planlar arasında bulunmaktadır. Yine 2030 ylına kadar model sayısının 5’i bulması yapılan planlar dahilindedir.
Şahsi Görüşlerim
Projenin gerçekleşmesi sonucunda katma değeri yüksek ürün yapabildiğiniz için ülke ekonomisine çok büyük katkısının olacağını düşünmekteyim. Bunun yanı sıra hiçbir şey için geç kalınmış olduğunu düşünmüyorum. Önemli olanın yapılabilirliğinin gösterilmesidir. Büyük çapta yürütülen projeler de birçok unsur yer alıyor ve bu unsurların herkes için olumlu gelişmelere sebep olması gerekli ki proje başlatılabilsin. Olumlu gelişmelerden kastım maddi anlamdadır. Aynı zamanda yine bana göre halkın isteklerinin de çok büyük önem arz ettiğini ve kesinlikle dikkate alınması gerektiğini düşünmekteyim.
Devrim arabasını ODTÜ bilim müzesinde görmüştüm. Döneminin koşulları içinde düşünüldüğü zaman çok estetik bir araba bence. Keşke taş koymasalardı üretimine. Otomotiv üretiminde çok başka noktalarda olabilirdik. Yazık!
Bana göre de yatırımla desteklenseydi, çok daha önceden birçok şey yapılabilirdi.