Kişilerarası iletişim için önemli olan empati kavramı; kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak, olaylara onun bakış açısı ile bakabilmesidir. Aynı zamanda duygularını ve düşüncelerini anlaması, hissetmesi ve iletimde bulunmasıdır. Ayrıca karşılıklı ilişkilerde, kişinin empati kurabilmesi için karşısındaki kişinin duygularını bilişsel olarak ayırt edebilmesi gerekir.  Bilişsel yaklaşıma göre, bilişler insan deneyiminin güçlü bir organizatörüdür. Düşünceler hisleri ve davranışları belirlemektedir. Davranışlar bilincin kontrolündedir. 

Psikiyatrinin bilim olma sürecinde, psikiyatrik kavramların biyolojik yansımalarının açıklanabilir hale gelmesi büyük öneme sahiptir. Bu nedenle sosyal becerilerin önemli bir kısmını oluşturan empatik tepkilerle ilgili psikolojik kuramların, biyolojik yansımalarına yönelik yapılan araştırmalar yoğunluk kazanmaktadır. Son yıllarda yapılan beyin görüntüleme çalışmaları ve hayvan deneyleri sonucunda edinilen bilgilerle empati ve beyin arasındaki biyolojik ilişkiler açıklanmaya çalışılmıştır. 

Ayna Nöronlar

İtalyan bilim adamları, makak maymunları ve insanlarda yaptıkları çalışmalarda bir grup sinir hücresini “ayna nöronlar” olarak tanımlamışlardır. Ayrıca ayna nöronlar, “empati nöronları” olarak da tanımlanmaktadır. Ayna nöronların keşfi, empatinin biyolojik karşılığının bulunması yönündeki umutları arttırmıştır. 

Araştırmalara göre ayna nöronların beynin konuşmayla ilgili bölümünden sorumlu olan broca bölgesinde bulunduğu tespit edilmiştir. Ayna nöronlar başkalarının davranışlarının taklit edilmesinden sorumludur. Neşeli biri ile karşılaşınca biz de neşeleniriz. Morali bozuk olan birinin yanında durduğumuzda olumsuz olarak etkileniriz. Bunun sebebi ise ayna nöronlardır. 

İtalya Parma Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı empatinin olası nörobiyolojik arka planı için çalışmalar yapmıştır. Makak maymunlarıyla yaptıkları çalışmada; deneklerin el-ağız hareketlerinin beyinde karşılık geldiği bölgeleri incelemişlerdir. Maymunların bir cismi kavramadıkları halde, kavrayan birisini izledikleri andakiyle beynin aynı bölgesinde, bir cismi kavradıkları zamana benzer bir elektriksel aktivite artışı olduğunu gözlemlemişlerdir. 

Ayna nöron sistemi yalnızca başkalarının hareketlerinin anlaşılmasını sağlayan bir sistem değildir. Uygun olan davranışsal yanıta karar vermede de yardımcı olmaktadır. 

Aynı araştırmada, makak maymunlarının sosyal iletişim için kullandığı bazı ağız hareketlerinin, insanlar tarafından taklit edildiğini izlerken beyindeki  elektrik aktivitesi değişikliklerini kaydetmişlerdir. Sonunda maymunların, bu hareketleri taklit eden bir insanı izledikleri zaman aynı jest ve mimikleri aynaladıkları gözlenmiştir. 

Wicker ve arkadaşlarının çalışmasında ise kötü kokuyu koklayarak deneyimleyen bir insanla, kötü kokudan tiksinen bir kişinin video görüntüsünü izleyen kişilerin beyinlerinde ortak bir bölgede işlev artışı olduğunu tespit etmişlerdir. Kokuyu yaşantılamadıkları halde yine de aynı kokuyu alıyormuş gibi hissetmelerini düşündüren ortak beyin bölgelerinde aktivite olduğu görülmüştür. 

Ayna nöronların insanda var olma nedeni, gözlenen hareketin algılanması ve hareketin taklit edilmesi olarak açıklanabilir.  Duygusal deneyimleri paylaşmak ve açıklamak bizi diğer canlılardan ayıran bir özelliktir. Duyguları ifade etmekte bir bozukluk var ise ayna nöron sisteminde de bir bozukluk vardır.

Bu çalışmalar empatinin biyolojik olarak da yaşanılan bir süreç olduğuna ilişkin kanıtlar ortaya koymaktadır.  


Psikoloji kategorimizde yer alan diğer içeriklerimizi okumanızı da tavsiye ederiz.