Düşünebilen bir varlık olan insan, yaşamı boyunca aklını kurcalayan her soru için bir cevap aramıştır. Varoluşun başlangıcından itibaren ise evrenin ve insanoğlunun oluşumu ile ilgili birçok teori ortaya atılmıştır; evrim, büyük patlama… Her ne kadar doğruluğu kesin olmasa da bu teoriler sayesinde insanlar daha çok düşünmeye teşvik edilmiş ve varoluşlarının arkasındaki sır perdesi biraz daha aralanmıştır. Günümüzde ise akılları karıştıran oldukça büyük bir teori mevcut; paralel evren teorisi… Nedir bu paralel evren? İlk kim ortaya atmıştır? Teoride gerçekten de alternatif kopyalarımız olabilir mi? Gelin bu teori hakkında biraz inceleme yapalım.
Bildiğimiz ve gözlemleyebildiğimiz evren 93 milyar ışık yılı genişliğindedir ancak bu evren hipotezsel evrenin çok küçük bir kısmına tekabül etmektedir. Bilim adamlarına göre ise evrenin en uzak noktasında büyük patlamalar halen devam etmektedir. Ayrıca evrenin görünmeyen bu uzak köşelerinde farklı formlarda da yaşıyor olduğumuz düşüncesindedirler. Bu düşüncelerini de paralel evren teorisi ile açıklamışlardır.
Paralel Evren Nedir? Nasıl Ortaya Çıkmıştır?
Paralel evren, Kozmoloji ve Kuantum Fiziği’nin önemli bir konusudur. İlk çıkış noktası Einstein’ın fikirlerine dayanır. 1954 yılında ise bizim evrenimize benzer evrenler olabileceğini öne süren ilk kişi Amerikalı fizikçi ve matematikçi Hugh Everett’tir. Hugh Everett’in bu çoklu dünyaları içine alan paralel evren teorisi günümüzde halen görelilik, gibi birçok teori ile de desteklenmekte olup varlıkları daha kabul edilebilir olmuştur.
1895 yılında ise çoklu evren terimini ilk kez William James kullanmıştır. Çoklu evren ise bir teoriden daha çok paralel evren kuramlarını içine alan bir modeldir. Tüm bu teorilere göre zaman farklı evrenleri işaret ediyor olabilir. Yani şuan ki bulunduğumuz evrende bugün yaşanırken, diğer evrenlerde geçmiş ve geleceğin farklı varyasyonları yaşanıyor olabilir. Belki sık sık dejavu yaşamamızın sebebi de budur. Diğer formlarımız şuan yaşadığımız olayları önceden yaşamış olabilir. Eğer ki birden fazla evren varsa, onlar da bizimki gibi fizik kurallarına ve sabitlerine göre oluşmuş olmalıdır. Ayrıca yaşam formları da bizimkine benzemelidir. Düşünsenize bu yazıyı farklı bir boyutta okuyan başka bir sen daha olabilir. Peki, onunla iletişim kurabilir misin? Bilime göre bu sorunun cevabı evet.
Ünlü fizikçiler artık dördüncü boyutun da ötesinde on bir boyutlu bir evreni matematiksel olarak ifade ettiklerini söylediler. Evrenin bu matematiğine de her şeyin teorisi dediler. Bu teori akıl ve bilim izahında açıklanamayan durumları, yani evrendeki her şeyi açıklayabilecek bir teoridir. Ünlü teorik fizikçi Stephen Hawking ise evrenin varlığını tek bir formülle açıklayacak olan bu kuramın henüz tamamlanmadığını bunun ancak 21. yüzyılın sonunda olabileceğini söylemiştir. Ayrıca insan aklının nihai zaferine de ancak bu formül tamamlandığında ulaşılacağını sözlerine eklemiştir.
Bilim kategorisinde bulunan diğer içerikleri de okumanızı tavsiye ederiz !
