Ciddi solunum sıkıntılarına yol açan ve bağışıklık sisteminin zayıflığından faydalanan yeni tip coronavirüs ‘e yakalanma korkusu, Ramazan’ın gelişi ile ‘Ramazan ertelensin’ söylemlerinin Twitter’da TT olmasına sebep oldu. Ramazan’ın ertelenmesi gibi bir durum söz konusu olamayacağı için, insanların birçoğu oruç tutmayı reddediyor. Peki, oruç bizi salgına karşı zayıflatır mı?

Oruç Bağışıklık Sistemini Zayıflatmaz

Oruç, bağışıklığı ek olarak güçlendirmeyebilir ancak zayıflatmaz da. Aralıklı açlık ya da oruç, vücutta oluşabilecek inflamasyonu engeller; hücrelerin kendini yenilemesine ve serbest radikaller (hücreye hasar veren, tümör ve mutasyon gibi oluşumlara sebebiyet veren zararlı moleküller)’in  oluşmasını önler.

Bununla ilgili olarak, 2016’da Nobel Fizyoloji/Tıp Ödülü’nü alan Prof. Ohsumi’nin çalışmasını hatırlayalım. Ohsumi, hücrenin bileşenlerinin parçalanmasını ve geri dönüştürülmesini sağlayan temel bir süreç olan otofajinin işleyiş mekanizmalarını keşfetti. Otofaji, hücrelerin programlı ölümü demek. Bu anlamda size iç açıcı bir ifade gibi gelmeyebilir ancak eskiyen ve sağlıksız hücrelerin yok edilmesi için otofaji gereklidir. Otofajiyi sağlayan üç durumdan bir tanesi ise aralıklı olarak aç kalmak. Aralıklı açlıkta hücreler çözülüyor, aynı anda büyüme hormonu salgılanarak yeni hücrelerin yapımı harekete geçiriliyor. Ohsumi, hücrelerin yenilenmesi için yaşlı hücrelerin parçacıklarının imha edilmesinin gerektiğini, bunun da uzun süre aç kalarak mümkün olduğunu belirtiyor. Otofajiyi aktive eden diğer iki durum ise, egzersiz yapmak ve karbonhidrat alımını azaltmak.

Oruç Tut Sıhhat Bul

Yapılan bazı araştırmalar, oruç tutmanın ya da aralıklı olarak aç kalmanın, diyabet ve kalp hastalığına yakalanma riskini azalttığını belirtiyor. Bu mucizevi durum, yukarıda anlattığımız otofaji ile doğrudan ilgili. Aynı zamanda Alzheimer, parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkların korunması ile ilgili olarak beyinde otofajiyi destekleyen pek çok çalışma mevcut. Oruç tutmak, bu hastalıklara yakalanma riskini önemli ölçüde azaltabilir. Yine, orucun bilişsel fonksiyonları ve nöroplastisisiteyi geliştirdiğini ortaya koyan bazı çalışmalar da var.

Tüm bu çalışmaların sonucu bize, oruç tutmanın otofajinin önemli bir unsuru olduğu ve bu anlamda vücudu ‘temizlemek’ ve strese karşı metabolik olarak güçlü kalmak için önemli olduğunu göstermekte.

Denge Çok Önemli

İftarda tıka basa yemek ve karbonhidrat ağırlıklı beslenmek bu noktada orucun kıymetini azaltabilir. Oruç, sıhhate faydalı bir ibadet iken, anlamını yitirerek gösterişli sofralarla tıka basa mideyi doldurmak sıhhati de bozacaktır. Bu duruma, özellikle ciddi sindirim problemleri yaşamamak açısından dikkat etmekte fayda var. Dengeyi kurmak, hem ibadetiniz hem de sıhhatiniz için mühim.

Peki, Oruç Tutarken Bağışıklığı Nasıl Güçlendireceğiz?

Sıvı alımının azalması viral enfeksiyonlara açık kapı bırakabilir. Bu sebeple iftarda ve sahurda sıvı gıdalar; bol su, taze sıkılmış meyve suyu ve kefir gibi içeceklerle sıvı alımını telafi etmek önemlidir. Aynı zamanda protein ağırlıklı beslenmek ve sebze alımını artırmak bağışıklığı diri tutmak için önemli. Uzun süren açlık, sizi iftarda iştahla karbonhidrata yönlendirse de bunu dengede tutmak sizin elinizde. Yağlı ve tatlı gıdaları bu süreçte beslenme programınızdan çıkarmak ya da azaltmak, hem kilo alımı hem de bağışıklık yönünden avantajlı olacaktır.

Son zamanlarda yayılan korona virüs salgını ciddi boyutlara ulaştı. Sağlıklı kalmak ve bağışıklık, toplumlarda daha da önem kazandı. İnsanlar, sağlığı sürdürebilmenin yollarını deneyimliyor yaşantılarına dahil ediyor. Bu anlamda oruç tutmak da bize ‘vücudun kendi kendini yenilemesi’ fırsatını sunuyor.

Oruç ibadet yönüyle dayanışmanın, teslimiyetin, sabrın ve şükrün adı olduğu gibi; aynı zamanda gönül rahatlığıyla sağlıklı olmanın da adıdır diyebiliriz…

Bilim kategorisinde bulunan diğer içerikleri de okumanızı tavsiye ederim !