“Her insanın hayatı aynı şekilde sona erer. Bir insanı diğerinden ayıran sadece nasıl yaşadığının ve nasıl öldüğünün ayrıntılarıdır.”

Ernest Miller Hemingway 21 Temmuz 1899’da Illinois’de (Amerika Birleşik Devletleri) doğdu. Beş çocuklu ailesinin iki erkek çocuğundan birisiydi. Babası bir tıp doktoru olan Clarence Edmond Hemingway, annesi ise eski bir müzisyen olan Grace Hall Hemingway’dir. Çocukluğunda annesinden müzik dersleri alırdı. Çok mutlu bir çocukluğu yoktu. Annesi müzisyen olmasını istiyordu ve otoriter travmatik bir kadındı. Babası ise tedavi edilemez bir hastalık nedeniyle 1928’de intihar etti. Kariyerine on yedi yaşında bir gazeteci olarak başladı. İlk makaleleri lise yıllarında okul gazetesi olan Trapeze’de yayınladı. Yazı yazmak dışında avlanmayı, balık tutmayı, açık hava sporlarını çok severdi.

I. Dünya Savaşı

Liseden sonra Kansas City Star gazetesinde muhabir olarak çalışmaya başladı. Avrupa’da I. Dünya Savaşı başlamıştı. Hemingway’de orduya katılmak istiyordu, ancak sol gözündeki bir kusur onun askere olarak gönderilmesine mani oldu, bu yüzden Kızılhaç ambulanslarını sürmek için gönüllü oldu. 8 Haziran 1918 de birkaç adım ilerisinde olan bir patlama yüzünden ağır şekilde yaralandı. Hemingway savaşı bir arkadaşına mektubunda şu şekilde anlatıyordu: “Bazen savaşta ön saflarda büyük bir gürültü duyarsın, ben de aynı gürültüyü duydum; ardından ruhumun sanki bir mendilin cepten çekilişi gibi benden çekildiğini hissettim. Son olarak ise ruhumun bir bütün halinde tekrar bedenime döndüğünü fark ettim ve de o andan itibaren benim için ölüm yoktu.” Ernest Hemingway Milano’da bir hastanede tedavi görmeye başladı.İyileştikten sonra bir İtalyan piyade birliğinde görev yaptı, 1919’da teğmen rütbesiyle terhis edildi. Bu esnada hemşire Agnes von Kurawsky ile tanışıp aşık oldu. ABD’ye hemşire Agnes ile dönüp evlenmeyi planlıyordu ancak terk edildi. Savaşın ardından eve dönmesi gerektiğinde ise sadece iki madalyası vardı. “Medaglia dArgento al Valore Militare” ve “Croce di Guerra”.

Paris Yılları

Savaştan sonra Amerika Birleşik Devletleri’ne döndüğünde 1921 yılında Hadley Richardson ile evlendi ve Daily Star adlı gazetede iş bularak Paris’e taşındı. Toronto Daily News gazetesi onu 1922’de savaş muhabiri olarak İstanbul’a gönderdi. Türkiye topraklarında bir ay kadar kaldı. İzmir yangınından sonra yaşanan göç ile ilgili haberler yaptı. Eşinin hamileliği dolayısıyla 1923 yılında Amerika’ya döndüler; oğlu John Hadley Nicanor (Jack) Toronto’da dünyaya geldi. Hemingway ailesi 1924’te tekrar Paris’e döndü. 1925-1929 yılına kadar olan dönemde Ernest Hemingway kendi yazarlık yıllarının en güzel örneklerini verdi ve dünyanın en ünlü yazarları arasında girdi. ilk romanı yayımlandığı sırada eşinden ayrılıp gazeteci Pauline Pfeiffer ile evlenmiş; yeni eşinin ailesi Katolik olduğu için Protestanlıktan Katolikliğe geçmişti. Eşinin hamileliği nedeniyle 1928’de Paris’ten ayrıldılar. Oğlu Patrick, Kansas City’de dünyaya geldi.

Küba Yılları

İkinci eşinden de ayrılmak isteyen Hemingway, 1939’da Küba’ya geldi. Boşanmasının ardından Martha Gellhorn ile evlendi, Havana yakınında bir çiftlik satın alıp orada yaşamaya başladılar. Eşide kendi gibi muhabirdi. Bu esnada II. Dünya Savaşı başlamıştı. Birlikte Çin-Japon savaşının takibi için beraber Çin’e gittiler. ABD’nin II. Dünya Savaşı’na girmesinden önce Küba’ya döndüler. 1944’te savaş muhabiri olarak Avrupa’ya gittiler. Hemingway, Amerikan 5. Piyade tümenine bağlı olarak gazetecilik yaptı. 1945’te Martha Gellhorn’dan boşanan Hemingway 1946’da Londra’da Time gazetesi muhabiri Mary Welsh ile tanıştı. Çift, 1946 Mart’ında Küba’da evlendi ve 1959’a kadar hayatlarını Küba’da sürdürdü.

Hemingway’in Son Günleri

Küba’daki yeni rejim Amerika mülklerini devletleştirmeye karar verince kesin olarak İdaho’ya taşındı. Son yılarında zihinsel problemleri vardı. Babası gibi iki kardeşi de intihar ederek ölmüştü. Bir gün eşi onu evin mutfağında elinde tüfekle bulunca hastaneye kaldırılıp elektro şok tedavi gördü. Taburcu olduktan iki gün sonra 1961’de evinde kendini av silahı ile vurarak hayatına son verdi. Her ne kadar ölümünün ardından yakın dostları bunun bir kaza olduğunu savunsa da eşi Mary Hemingway, kocasının intihar ettiğini itiraf etti.

Eserler ve Ödüller

  • Silahlara Veda [A Farewell to Arms], 1929;
  • Beşinci Kol [The Fifth Column and the First Forty-nine Stories], 1938;
  • Çanlar Kimin için Çalıyor (For Whom the Bell tolls], 1940;
  • Irmağın Ötesi [Across the River and into the Trees], 1950)
  • Afrika’nın Yeşil Tepeleri [The Green Hills of Africa], 1935;
  • İhtiyar Adam ve Deniz [Old Man and the Sea], 1952)
  • Öykü türü ([Men without Women], 1927;
  • Ya Hep Ya Hiç [To Have and Have not], 1937),
  • Güneş de Doğar [The Sun Also Raises], 1926
  • Paris Bir Şenliktir [A Moveable Feast], 1964
  • Öğleden Sonra Ölüm [Death in the Afternoon], 1932
  • 1953 Pulitzer Kurgu Ödülü
  • 1954 Nobel Edebiyat Ödülü

Biyografi kategorisinde bulunan diğer içerikleri de okumanızı tavsiye ederiz!

Kaynaklar:

https://www.buscabiografias.com/biografia/verDetalle/1116/Ernest%20Hemingway

https://www.biografiasyvidas.com/biografia/h/hemingway.htm