Fütürizm, 20. yüzyılın başlarında modern sanat ve toplumsal hareketlerin akımı olarak İtalya’da ortaya çıktı. Kısa süre de tüm Avrupa’da genişleyen bu sanatsal hareketin mimarı, İtalyan aktris, oyun yazarı ve şair Filippo Tommaso Marinetti‘dir. Marinetti’nin 1909 yılında Fransa’nın Figaro gazetesinde yayınlanan “Fütürizm Manifestosu” isimli bildirisi, fütürizm akımını takip eden eserlerin ortaya çıkmasına sebep oldu.
Geçmişteki estetik değerleri ve gelenekleri bütünüyle reddeden bu akımın temel amacı, şehirleşmiş medeniyet, makineleşme ve hız kavramlarını toplumsal hayatta bir temel haline getirmekti. Geleceğin nasıl olacağına odaklanan bu kavram, aslında olmasını istediğimiz yarınlar için bugünden kararlar almaya yardımcı olacak çalışmaların toplamı olan bir disiplindir.
Fütürizmin temeline baktığımızda Kübizm akımından etkilendiği görülse de, hızı temsil etme takıntısı nedeniyle farklılaşmış bir estetiğe doğru hızla evrimleşmeyi başarmış ve zamanla kendi anlamını bulmuştur. Gelecek karşısında edilgen değil, mücadeleci, müdahaleci, sorgulayıcı, bazen kabullenici, hibrit yaklaşan yani aktif bir bakış açısını benimseyen fütürizm; resim, müzik, edebiyat, mimari ve sinema da hayatın her yerindedir.
Fütürizm ve Sanat
Fütürizm akımını takip edenler; heykelden grafik tasarımına, müzikten tiyatroya, sinemadan modaya her türlü sanat alanında eserler verdi. Umberto Boccioni, Carlo Carra, Giacomo Balla ve Gino Severini, fütürizm sanat akımının liderleri oldu.
Fütürist Eserler
Tüm bu resim ve heykel ağırlıklı çalışmalardan da görüldüğü üzere fütürist düşünce yapısı hareketin tek ve donmuş halini yansıtmak yerine akışkan halini göstermeyi amaç edinmiştir.
Estetik değerleri ve tüm gelenekleri reddeden fütürizm akımının İtalyan öncüleri Mussolini Faşizmi’ni benimsediğinden, Avrupa’da Faşist Parti sanatı olarak ilan edilir. Bu yüzden de Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra İtalya’da fütürizm akımı etkisini kaybetmiştir.
Nedir? kategorisinde bulunan diğer makaleleri de okumanızı tavsiye ederiz!