Toplumlar geçmişten günümüze üretim ve tüketim faaliyetlerine katılmaktadır. Geleneksel yapının değişmesiyle moderniteye geçilmiştir. Moderniteyle birlikte toplumun yapısı da değişmektedir. Bu değişimler ekonomik, kültürel yapıyı etkileyebilmektedir. Zamanla anlamı dönemlere göre değişen tüketim olgusu da yeni kültür ekolleriyle birlikte değişmiştir. Sembolik temsiller aracılığıyla gerçekleştirilen bu tüketim şekli, insanların kimliğini oluşturmada etkili olmaktadır.

Sembolik kavramı; “Sembol niteliğinde olan” olarak tanımlanır. Sembolik tüketimde her ürünün farklı bir değeri ve anlamı vardır. Ürünler sembolik değerlerine göre seçilir. 

Sembolik tüketimde semboller, iletişim görevi görerek her bireyin kendini ifade etme amacını gerçekleştirir. İmajlar, davranışlar, hedefler, hisler, roller gibi değerler benliği oluşturur. Benlik gelişiminde, bireyler toplumda kendilerini nasıl konumlandırdıklarıyla ilgilenirken, benliklerine uygun olan tüketim ürünlerini seçerek olmak istedikleri benliğe ulaşırlar. Kim olduğumuz ve kim olmak istediğimiz tüketim tercihleriyle belirlenir. Burada bahsedilmek istenen tüketim sadece somut ve nesne tüketimleriyle sınırlanmadan; duygusal, psikolojik, sosyolojik boyuttaki tüm ihtiyaçlar olarak tanımlanabilir. Sembolik tüketim aynı zamanda kişinin sosyal süreçlerini, kimlik ve sınıfını, statüsünü belirlemede bir araç olarak görülmektedir. Ürünlerin statü sembolü haline gelmesi, sosyal hayatta her bireyin yaşam tarzını ve duygularını ürünlerle  ifade etmelerine sebep olmaktadır. Başka bir ifade ile ise bireyin toplumsal sınıf içindeki yeri, statüsü onun tüketim davranışını etkiler.

Benlik kavramıyla iki tür benlikten bahsedilir. Bunlar; gerçek benlik ve ideal benliktir. Bireyin kim olduğuna dair verdiği cevap gerçek benliği şekillendirirken, kim olmak istediğiyle ilgili soruların karşılığıyla ideal benlik gelişmektedir. Kişinin toplum içinde iletişimde olduğu kişiler, benliğinin oluşmasına katkıda bulunur. 

Bu ihtiyaçları karşılarken de diğerleriyle olan iletişimlerdeki tepkiler, kişinin benliğine olan bir tepki gibi görülerek, tüketim tercihleri belirlenir. Bu tercihler daha olumlu tepkiler alabilecekleri mağaza ya da markaları seçmelerine sebep olabilmektedir. Tüketiciler; başkalarının, kendi satın aldıkları ürünler hakkındaki düşüncelerine ilgi gösterirler.

Her statü grubunun yaşam stili farklıdır. Modern tüketim kültüründe yaşam tarzı; kendini ifade etme  ve bireyselliği içerir. Bir kişinin  konuşması, üslubu, boş zamanı değerlendirme biçimi, beslenme şekli, otomobil ve ev tercihleri o kişinin bireysel anlamda yaşam tarzını açıklamaktadır. 

Yaşam tarzları, değerleri, ilgi alanları, davranış biçimleri sosyal sınıfları belirler. Statüler, sosyal sınıflarla tanımlandığı için sembolik tüketimlerle de tanımlanabilir. Statü sembolü olarak görülen ürünlerin, sosyal yaşam içinde önemli rolleri vardır. İnsanın toplum içindeki konumunu, duygularını, yaşam tarzını açıklamasına katkıda bulunmaktadır. 

Markaların sembolik tüketimde önemli bir yeri vardır. Markalar benliğin oluşmasında etkili olan sembolik kaynaklardır. Oluşturulan kültürel kodlar, markalar sayesinde kişilere iletilmektedir. Markalar aracılığıyla aktarılan anlamlar ise toplumun yaşam stilini etkilemektedir. Tüketicilerin hayatlarını kolaylaştırmanın yanında, yaşam tarzlarını da etkilemesi sebebiyle, aslında markaların sunduğu yaşam da satın alınmış olur. Bu yönüyle markalar da çalışmalarında ürünlerin sembolik özelliklerini ön plana çıkarabilirler. Sosyolojik boyutunun önemi de bu çalışmalarla açıklanabilir.


Sosyoloji kategorisinde yer alan diğer içerikleri de okumanızı tavsiye ederiz!