İrade Terbiyesi, 1859 yılında Fransa’da doğmuş Fransız eğitimci ve pedagog Jules Payot’un şimdiye kadar 32 dile tercüme edilmiş kitabıdır. Kitabın kapağında göreceğiniz üzere Cemil Meriç bu kitaptan “Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim.” şeklinde söz eder. Kitap bilhassa üniversite öğrenimi gören gençlere ve yazarın kendi ifadesiyle zihni çalışmasını sürdüren tüm insanlara yol gösterici olarak yazılmıştır. Yazar hayattaki mutlak ve sürekli başarının temelini iradenin oluşturacağını söyler ve iradeyi güçlendirmenin yollarını kitabında açıklar. Yani kitap aslında hangi yaştan olursa olsun iradesini terbiye etmeyi henüz başaramamış her kişinin hayatına değecek bir eserdir.

Eser kendi içinde beş bölümden oluşur. Bu bölümler “Meseleye Giriş”,”Kişiye Özel Tavsiyeler”, “Çevrenin Önemi”, “İç Kaynaklarımız”, “İrade Kaynaklarımız” şeklinde isimlendirilmiştir. Kitap meseleye iradenin önündeki engelleri saptamakla ve bunları okuyucunun anlayıp kendi hayatındaki engellerle bütünleştirmesini sağlamakla başlar. Bunu yaparken ünlü filozofların düşüncelerinden ya da hayatın içinde yer alan genel yargılardan örnekler vererek ifadesini güçlendirir.

İlerleyen bölümlerde ise kişinin özel hayatında birçoğumuza irade terbiyesi hususunda engel gibi gözükmeyen duygularımızı ve günlük eylemlerimizi eler alır. Ne denli ve ne yönde etki ettiklerini açıklar. Bu bölümde gencin üniversite yaşantısından kareler ön plandadır. “Çevrenin Önemi” bölümünde ise üniversitelerdeki eğitim üzerine yazarın yoğun eleştirileri mevcuttur. Okur bu bölümü okurken kendi eleştirilerini de yakalar.

Sonraki bölümde yazar irade terbiyesinde olumlu yönde güç alabileceğimiz iç kaynaklarımızı sıralar; 1) Derin düşünme yani tefekkür,

2) Eylem yani harekete geçmek.

“Tefekkür” eyleminin gücünü ve etkilerini anlatmadan önce tefekkürün bilinen anlamının ilerisinde tam olarak anlaşılmadığını fark etmiş olarak bu anlamları birer birer sıralar ve okura devamlı bir tefekkürün önemini hatırlatır. Tefekkür, derin düşünme eylemidir. Bu konuda insanların çoğunluğunun eksik kaldığı toplumsal sorunlara da bakıldığında aşikardır. Yazar insanın günlük meşguliyetlerinden sıyrılıp “kafası meşgul” bir insan olmaktan ziyade düşünen ve kendiyle tanışık bir insan olmasının gerekliliğini anlatır. İrade terbiyesi husunda diğer bir noktada beden sağlığıdır.

Son bölümde yazar her bölümde kısa kısa hatırlatmalarda bulunduğu psikolojinin üzerine yoğunlaşır.

Yazar Jules Payot özetle irade terbiyesinin tüm dış etkenleri ve içsel dürtüleri ele alarak, çoğu insanın doğumundan ölümüne kadar yaşadığı gelgitlerin akıl gücüyle ve tekrarlarlar sayesinde, psikolojiyi anlayarak ve kendinle tanışmak, hayattaki ihtimalleri ve sonuçlarını duygusal hayallerle değil aklın egemenliğinde tefekkürle zihinde canlandırmak ve hayatın akışına kapılmak yerine yelkenini bulmuş güçlü bir rüzgar olarak hareket etmenin mümkün olduğunu anlatır. Yazar kitapta irade terbiyesi üzerine azımsanacak etkileri bile uzun uzadıya okuyucuya aktarmasını kitapta yer alan bir Latince bir deyimle açıklar: “Qui spernit modica paulatim decidet.”. Türkçe çevirisiyle “Küçük şeyleri küçümseyen yok olmaya mahkumdur.” der.


Kitap Önerileri kategorisinde bulunan diğer içerikleri de okumanızı tavsiye ederiz!