Yapay ışığın gökyüzünü kirletmediği o karanlık gecelerde görülmesi olası olan bu muhteşem ışık süzmesi nedir sizce? Gerçekten de yıldızlar kayar mı yoksa her şey yalnızca bir göz yanılmasından mı ibaret? Tüm bu soruları cevaplayabilmek için öncelikle yıldızları anlamamız gerekiyor. Gelin birlikte yıldızları inceleyelim.

Yıldız Nedir ve Nasıl Oluşur?

Evrendeki pek çok şey gibi yıldızlar da hayatlarına çok küçük formlarda başlar. Yaşamlarının en başında devasa toz ve gaz bulutsularının arasındaki birkaç partikülden ibaretlerdir. Aktif yıldızlardan çok uzakta olan bu bulutsular uzunca bir süre soğuk ve hareketsizdirler. Ta ki bir ziyaretçi bu bulutsuları ziyaret edene kadar. (Bu ziyaretçiler bir kuyruklu yıldız ya da bir süpernova patlamasından açığa çıkan şok dalgası… olabilir.) 

Bulutsuların içerisine müdahil olan bu ziyaretçiler ile yıldız partikülleri canlanmaya başlar ve zamanla partiküller birbirlerine yapışarak kürelenir. Oluşan bu küreler, diğer partiküllerden daha fazla kütle çekimine sahip olduğu için tüm partikülleri bünyesine çekerek ısınmaya başlar.

Milyonlarca yıl sonra kürelenmiş olan tüm partiküller ‘ön yıldız’ denilen küçük ve yoğun bir vücuda kavuşur. Ön yıldızlar yaklaşık 7 milyar Kelvin sıcaklığına ulaştığında bünyelerinde nükleer füzyon gerçekleşir. Nükleer füzyon ise kısaca kaynaşma anlamına gelir. Yani hafif iki elementin nükleer reaksiyon sonucu birleşerek daha ağır bir element oluşturması olayıdır. Yıldızların içerisinde gerçekleşen bu nükleer füzyon ve kütle çekim kuvveti amansız bir savaşa tutuşur. Kütle çekim kuvveti yıldızı ezmeye ve birleştirmeye çalışırken, nükleer füzyon bunun tam tersi bir etkiye sahiptir.

Bu iki zıt kuvvet birbirlerini yenemez ve sonunda dengede kalırlar. Bu denge ise yıldızın yakıtı tükenene kadar devam eder. Peki ama bu denli güce sahip olan yıldızlar nasıl oluyor da gözlerimizin önünde yok olup, kayıp gidiyor?

Yıldız Kayması Nedir?

Halk arasında ‘akan yıldız’ ya da ‘kayan yıldız’ diye adlandırılan bu ışık gösterisi isim aldatmacasından başka bir şey değildir. Çünkü yıldızların oluşumları gibi yok olmaları da oldukça zordur bu nedenle de yıldız kaymasının yıldızlar ile doğrudan bir ilişkisi yoktur.

Aslında gökyüzünde gördüğümüz bu ışık huzmeletini yeryüzü atmosferine giren meteor taşları oluşturmaktadır. Boyutları 1 mm’den daha küçük olan bu meteor taşları yeryüzü atmosferine çok hızlı (yaklaşık 200.000 km/s ) bir şekilde girdikleri için yanarlar ve çevrelerindeki havayı o kadar ısıtırlar ki hava parlamaya başlar. Öyleyse gördüğümüz şey ne bir yıldız ne de bir meteor; gördüğümüz şey yalnızca bir meteorun geride bıraktığı sıcak ve parlak bir iz…

Eski bir inanışa göre ise yıldız kaymasının aslında kayan bir yıldızın öldüğünde oluştuğu ve ölmeden önce de dilek dileyen kişinin arzusunu yerine getireceği söylenir. Günümüzde böyle bir şeyin olamayacağı bilimsel olarak kanıtlanmış olsa da bu tür batıl inançlar yüzünden insanlar hala yanlış bilgiler ışığında hareket etmektedir. Öyle olmasa da ölen bir yıldızdan medet ummak yerine dileklerini gerçekleştirmek için herkes aynı gayeyi göstermiş olsaydı belki de insanları yanlış bilgilendiren bu inanış, bu kadar yaygınlaşamazdı.

Daha fazla okuyan, araştıran ve doğru bilgiler ışığında ilerleyen bireyler olabilmek dileğiyle.

Uzay kategorisinde bulunan diğer içerikleri de okumanızı tavsiye ederiz!

Yazar Hakkında

Aleyna BAYKAL

benimühendisim de serbest konulu içerikler üreten bir yazarım, bunun yanı sıra sayfa da editörlük yapmaktayım. Lisans eğitimimi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünde tamamlamış bulunuyorum. İlgi alanlarım ise psikoloji, kozmoloji ve tarihtir.

Tüm Makaleleri Göster