Diş sıkma ve gıcırdatma sanılanın aksine yalnızca stres durumlarında değil, konsantre olduğumuz işlerde farkında olmadan yaptığımız bir disfonksiyonel harekettir. Çene eklemi, diş ve çevre dokularda harabiyete yol açan bu alışkanlığın tedavisi vakanın şiddetine göre gece plağı, botoks ve medikasyon şeklinde diş hekimi tarafından planlanır. Diş sıkan hastalarda kulak, baş ağrıları, çene açma kapama hareketleri sırasında ağrı, eklemden ses gelme, çene kitlenmesi gibi problemler görülebilir.
Sağlık Bilimleri
Ağız, doğum anına kadar steril bir ortam iken sonrasında anne vajinasından ve çevresel faktörlerden etkilenerek zenginleşir. Besin artıklarının diş yüzeyinden uzaklaştırılmaması ile oluşan dental plak, çürük oluşumunu kolaylaştırıyor olabilir!
Sirkadiyen ritim, vücudun 24 saatlik fizyolojik ve biyolojik döngüsünü ifade eder. Uyku ve uyanıklık hali sirkadiyen ritim tarafından düzenlenir. Çevresel koşullarda sirkadiyen ritim değişebilir. Uykunun etkilenmesi durumunda uyku evreleri düzensizleşir ve REM uykusunun kısalmasında bağlı olarak dinlenme halinin azalması durumunda bireyde çeşitli semptomlar ortaya çıkabilir.
Bu makalemizde ”Bibliyoterapi nedir? Bibliyoterapi nasıl uygulanır? Kendi kendine bibliyoterapi (Self-help Bibliotheraphy) nedir?” detayları ile anlatılmaya çalışılmıştır.
SARS-CoV-2’nin sebep olduğu koronavirüs salgını, 2019 sonlarında başlamış ve sonrasında pandemi olarak ilan edilmiş bir salgındır. Alt solunum yollarını etkileyen ve insandan insana respiratuar partiküller aracılığı ile bulaşan bu virüs ile mücadelemiz hala devam etmektedir. Çin’de başlayıp tüm dünyaya yayılan virüs ile tanışma hikayemizi anlattığımız bu yazıda, bunun ilk salgın olmadığını biliyor ancak insanlığın gördüğü son pandemi olmasını diliyoruz.
Kanser, kontrolsüz hücre çoğalması sonucu sırasıyla doku, organlar ve sistemlerin fonksiyonlarının bozularak işlevsiz hale gelmeleri olarak açıklanır. Genetik ve çevresel faktörlerden etkilenir. Kanser oluşumuna neden olan en önemli çevresel faktör radyasyondur. Aynı zamanda, kişi mesleği dolayısıyla kronik olarak ağır kimyasallara maruz kalıyorsa bunlar nedeniyle de kanser oluşumu tetiklenebilir. Genomumuzda bizi kanserden koruyan gardiyan genler vardır. Bunlar sayesinde hücre bölünmesi kontrol edilir. Bu genlerde oluşan bir patolojide hücre çoğalması kontrol edilemez hale gelir ve tümör oluşur. Tümörler iyi huylu veya kötü huylu olabilir. Bir kanser agresif seyredebildiği gibi bir başka kanser kişinin mortalitesine neden olmayabilir.