Nörolojik bir olgu olan sinestezi, istemsiz bir şekilde ortaya çıkar. Sanılanın aksine bir hastalık da, sendrom da değildir. Aslında sinestezi, beynin verileri aynı anda birkaç duygu biçiminde eşleşmesidir. Bu duruma sahip olan bir kişi renkleri duyabilir ve hatta harflerin tadını dahi alabilir. Oldukça ilginç değil mi? Düşünsenize sırf isminin tadını beğenmediniz diye birileriyle arkadaşlık kuramıyorsunuz . Ya da yediğiniz şeylerin tadı yuvarlak, sivri geliyor. Birçok çeşidi olan bu algılama durumunun, neden ve nasıl olduğu ile ilgili yapılan çalışmalar maalesef ki bir sonuca ulaşamadı. Kimilerine göre bir nimet, kimilerine göre ise bir felaket olan bu “birlikte algılama” durumu günümüz bilim insanlarınca da gizemini hala korumaktadır.

2006 yılında yapılan araştırmalar ise bu durumu yaşayan insanların nüfusun %4’ünü kapsadığını ve aslında sinestezinin beklenilenden daha da yaygın olduğunu gösterdi. Peki, ama bu durum doğuştan mı yoksa sonradan mı oluşuyor? Gelin birlikte bu konuyu daha detaylı inceleyelim.

Sinestezi Nasıl Olur?

Bir birey hayatı boyunca ona yetecek kadar nöronlar arası bağlantı ile doğar. Fakat bu bağlantılar normal kişilerde bir süre sonra yok olur. Bu da her şeyi tek bir şekilde algılamaya sebebiyet verir. Sinestezik bir birey de ise bu bağlantılar yok olmaz ve doğuştan bir gelişim süreci ile ilerler. Bu da bireyin her şeyi ortak bir etkileşim ile algılanmasına neden olur. Doğuştan gelişimin yanı sıra Ontario’daki McMaster Üniversitesi psikologlarından Daphne Maurer her insanın bu bağlantılara sahip olduğunu fakat, insanlar da bu kullanım farkındalığının olmadığını ileri sürdü.

Çoğu sinestezik birey, sinestezinin kendiliğinden gelişen bu doğal yapısı sayesinde gelişmiş algılara sahip olduğunun farkında bile değildir. Bu durumun çok daha sonradan farkına varır. Aslında sinestezi sanılanın aksine bir felaketten çok, algıda gelişmişlik durumudur ve birçok da çeşidi mevcuttur.

Sinestezi Çeşitleri Nelerdir?

Günümüz psikolojisine göre 60’dan fazla sinestezi türü vardır. Temel de ise sinestezi; bağlantısal ve yansıtmalı olarak ikiye ayrılır. Yansıtmalı sinestezi de birey dışarıdan uyarıldığında renk, sayı, tat ve koku duyumsar. Bağlantılı sinestezi de ise birey uyaran ve yaşanılan his arasında güçlü bir bağlantı kurar. Daha kolay anlaşılması için bir örnek verecek olursak eğer; yansıtmalı sinesteziye sahip bir birey kuş sesini mavi renge benzetirken, bağlantılı sinesteziye sahip olan birey kuş sesini mavi algıladığını ifade eder.

En Sık Karşılaşılan Sinestezi Türleri Nelerdir?

Sinestezik bireyler hayal dünyası geniş, hassas yapılı ve duygusal bir kişiliğe sahiptirler. Olaylara ve durumlara bakış açıları ve yaşanmışlıkları dolayısıyla çevrelerindeki şeyleri farklı anlamlandırırlar. Bu da birçok sinestezi çeşidinin doğmasına sebep olur. En yaygın görülen bazı sinestezi çeşitleri ise aşağıdaki gibidir.

Harf – Renk Sinestezisi

Bu sinestezi çeşide sahip olan kişi her bir harfi farklı bir renk ile ilişkilendirmiştir. Yani bizlerin siyah bir şekilde yazdığı “A” harfi o kişi için her zaman kırmızı görünmektedir.

Ses – Renk Sinestezisi

Seslerin renk olarak algılandığı bir sinestezi çeşididir. Örneğin araba kornası hoşa gitmeyen sarı bir renk olarak deneyimlenebilir.

Kişileştirme

Dilsel kişileştirme olarak da bilinen bu sinestezi türünde harfler kişiliklere benzetilir. Örneğin bu kişi “A” harfinin kaba olduğunu ya da “I” harfinin kibar olduğunu düşünmektedir.

Sinestezik bireylere kendilerini yalnız ve dışlanmış hissettirilmemelidir. Çünkü sinestezi bir hastalık değildir. Aksine bir farkındalık ve olağan dışılıktır. Eğer ki bir hastalık olsaydı adını tüm dünyaya duyuran o isimler de olmazdı; Nikola Tesla, Johann Von Goethe, Vasilly Kandinsky, Amy Beach, Vladimir Nabokov… Önemli olan nasıl doğduğumuz değil, nasıl bir etki bıraktığımızdır. Farklılıklarımız ile daha aydınlık bir geleceğe…


Nedir? kategorisindeki diğer içerikleri de okumanızı tavsiye ederiz!

Yazar Hakkında

Aleyna BAYKAL

benimühendisim de serbest konulu içerikler üreten bir yazarım, bunun yanı sıra sayfa da editörlük yapmaktayım. Lisans eğitimimi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünde tamamlamış bulunuyorum. İlgi alanlarım ise psikoloji, kozmoloji ve tarihtir.

Tüm Makaleleri Göster