17 Ağustos 1999’da saat 03.02’de Marmarayı uykusunda yakalayan, 7.5 büyüklüğündeki büyük can ve mal kaybına yol açan depremin sene-i devriyesinde ülkemizin maalesef yüz yüze olduğu yıkıcı gerçek hakkında sizler için bilgilendirici bir yazı hazırlamak istedik.

Deprem kuşağında bulunan ülkelerin yapılaşmada dikkate alması gereken en önemli unsur depremdir. Türkiye topraklarının % 96’sı çeşitli aktif deprem kuşakları üzerinde ve bu ülke nüfusumuzun %98’i bu bölgelerde yaşıyor. Biz ne yazık ki bunu, yaşadığımız acı tecrübeler sonucu öğrendik. Öğrendiğimiz bir diğer bilgi de şuydu; deprem öldürmez tedbirsizlik öldürür. Bu cümleyi özellikle Marmara depreminden sonra sıklıkla duymaya başladık. Depremin yaşanmasına engel olabilmek tabii ki imkansız. Ancak olası can ve mal kaybını engellemek, hasarların maksimum seviyede önüne geçebilmek elbette mümkün. Ülkece depremden korumanın en etkili yolu ise, öncesinde tedbir almak.

Deprem Öncesi Alınması Gereken Tedbirler

  • Yerleşim yerleri kaygan ve ovalık zemin üzerine kurulmamalı, evler gevşek toprağa sahip araziler üzerine yapılmamalıdır.
  • Yapı Tekniğine ve İnşaat Yönetmeliğine uygun dayanıklı binalar inşa edilmelidir.
  • İçinde yaşadığımız binanın ne kadar dayanıklı olduğunu öğrenmeliyiz. Dayanıklı binalar hayat kurtarır. Binaların betonarme olduğundan emin olunmalı ve gerekiyorsa muhakkak binaların dayanıklılığı artırılmalıdır.
  • Mutlaka konut deprem sigortası yaptırılmalıdır.
  • Çarpık kentleşmenin önüne geçilmeli, plansız yerleşimlerden kaçınılmalıdır. Maalesef özellikle İstanbul’da içinden bir araç ve bir yayanın yan yana geçemeyeceği kadar dar sokaklar, üst üste evler, çatlaklarla dolu yıkılmaya hazır binalar o kadar fazla ki, olası bir depremde enkaz altında kalan insanlara ulaşılması günler hatta haftalar sürebilir. Bu da ne yazık ki on binlerce can kaybını beraberinde getirir.
  • İçinde el feneri, pil, radyo, ilk yardım kiti, bisküvi, su, raporlu ilaçlar, bir miktar para, düdük bulunan bir deprem çantası hazırlanmalıdır. Olası bir deprem anında çabucak ulaşabileceğimiz bir yere konumlandırılmalıdır.
  • Deprem sonrasında aile bireyleriyle buluşmak için bir toplanma noktası belirlenmelidir.
  • Dolaplar muhakkak duvara sabitlenmeli, yataklar üzerine bir şey devrilebilecek konumlardan uzakta olmalıdır.

Deprem Anı

Diyelim ki bütün bu tedbirleri aldık ve istenmeyen, gelmesi hiç arzu edilmeyen an geldi çattı; deprem anı. Bütün bu hazırlıkları yapmanıza rağmen çok büyük bir panik ve korkuya kapıldınız. Belki uykunuzdan ne olduğunu anlamadan uyandınız ve evden çıkmak için hamle yaptınız. Bunlar içgüdüsel olarak yapılması çok ama çok normal davranışlar. Önemli olan bu davranışlarımızı engellemeye çalışmak ve kendimizi mümkün olduğunca sakinleştirmek. Evet bu çok zor, evet insan aklını kaybedecek kadar korkabiliyor, ne olduğunu anlamadan enkaz altında da kalabiliyor. Fakat sakinliğimizi korumamız hayatta kalmamız için gereken en önemli şeylerden biri.

Bulunduğumuz yer bir bina içiyse, öncelikle sarsıntı sona erene kadar bir masanın altında, sabitlenmiş dolap ya da koltuk gibi bir eşyanın yanında cenin pozisyonuna geçilmelidir. Tavan çökmesi durumunda yanında cenin pozisyonunda durduğunuz nesne beton parçalarını kendi üzerine alarak direkt olarak altında kalmanızı önleyecek ve size hayat üçgeni oluşturacaktır. Başınızı çevrede bulabildiğiniz kitap veya yastık ile koruma altına alın. Balkonlara, pencerelere ve merdivenlere ASLA koşmayın ve asansör kullanmaya kalkmayın.

Mobil hatların çökmemesi için iletişimi 112 acil servis dışında sms ve internet ulaşımı aracılığıyla yapmaya özen gösterilmelidir. Kibrit, çakmak gibi yanıcı eşyalar kullanmamalıdır.. Elektrik düğmelerine basılmamalı, sarsıntı sona erdikten sonra açık ocak ve fırın varsa kapatılmalıdır. Binadan çıktıktan sonra elektrik, su ve doğal gaz vanaları muhakkak kapatılmalıdır.

Eğer açık alandaysak, duvar diplerinden ve binalardan, elektrik direklerinden ve ağaçlardan uzak durulmalı, açık arazide beklenmelidir. Toprak kayması riski olan arazilerden ve deniz kenarlarından uzaklaşılmalıdır.

Metroda ve diğer toplu taşıma araçlarındaysak kesinlikle araçlardan inilmemelidir. Elektrik akıntısına kapılmak, yan raydan gelen metronun altında kalmak gibi tehlikeler mevcuttur. Aracın içinde sağlam tutturulmuş yerlere sıkıca tutunulmalıdır. Sarsıntı bittikten sonra görevlilerin direktifleri doğrultusunda araç terk edilmelidir.

En İstenmeyen Durumla Karşı Karşıyaysak

Dilerim kimsenin başına gelmez ancak enkaz altındaysak, panik yapmadan mevcut durum kontrol edilmelidir. Eğer hareket kabiliyeti kısıtlanacak bir pozisyondaysak hayati risk taşıyan herhangi bir hareket ve hamleden kaçınılmalıdır. Enkaz altından kurtulmak bazen saatler bazen günler alabilmektedir. Bu nedenle enerjiye çok fazla ihtiyaç olacağından enerjimizi mümkün olduğunda tasarruflu kullanmak önemlidir.

Eğer mümkünse ayağınızla veya elinizle yakınlardaki ses çıkaracak bir nesneye vurmanız dışarıdakiler tarafından hayatta olduğunuzun anlaşılması ve yerinizin belirlenmesi için önemlidir. Yine enerjinizi fazla tüketmeyecek şekilde sesinizi olabildiğince çıkarıp bağırmaya çalışın. Deprem çantanıza ulaşabileceğiniz bir yerdeyseniz çantanızdaki düdüğü muhakkak kullanın.

99 depremini yaşamış bir çocuk olarak o kabus günlerin, travmaların bir daha yaşanmaması en büyük temennimdir. Depremde hayatını kaybetmiş bütün hemşehrilerimi ve vatandaşlarımızı saygı ve rahmetle anıyorum.

Hayata Dair kategorisinde bulunan diğer içerikleri de okumanızı tavsiye ederiz!