Anksiyete bozukluğu bilinen diğer adıyla kaygı bozukluğu bireyin normalde hissettiği kaygı duygusunu çok daha yoğun hissetmesidir. Aslında kaygı duygusu günlük hayatın bir parçasıdır. Yani her insanın kaygı duyması normaldir. Fakat bazı kaygılar kişiyi yoğun stres altında bırakır ve kişinin gündelik yaşamı olumsuz etkilenir. Anksiyete (kaygı) bozukluğu  günlük hayatta kişiyi nedenini bilmeksizin sürekli sinirli, huzursuz ve sıkıntılı  hissetmeye sürükler. Genel anksiyete bozukluğuna sahip kişiler, çevrelerinde bir tehdit unsuru olmasa bile gün içerisinde defalarca kez kaygı duygusu yaşayabilirler. Yani bu uzun süreli ve yoğun kaygı durumu, ortada somut bir neden olmasa bile kendini gösterebilir. Aşırıya kaçan bu durum kişinin günlük aktivitelerine ve çevresindeki insanlarla olan ilişkisine zarar verebilir.

Anksiyete Bozukluğuna Sebep Olan Etmenler Nelerdir?

Anksiyete tıpkı kalp hastalıkları, diyabet ya da kronik streste olduğu gibi genetik, gelişimsel ya da çevresel faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkabilir. Yapılan bilimsel araştırmalarda, beynin gelen bilgileri yorumlayan ve iletişim merkezi olarak görülen amigdala bölgesinin kişide kaygı bozukluğu görülmesinde etkili olabileceğini gösteriyor. Amigdala bölgesi,herhangi bir tehlike ya da tehdit durumuyla karşı karşıya kalınması durumunda kişinin endişe duygusuna kapılarak duruma uygun tepkiler verebilmesini sağlıyor. Duyguların hafıza merkezi olarak da Amigdala tanımlanıyor. Yani kişinin geçmiş deneyimlerinde endişe duygusu baskınsa, anksiyete bozukluğu geliştirmesi de daha kolay olabiliyor.

Anksiyeteye sebep olan bazı risk faktörleri arasında bulunan durumlar:

  • Kişinin endişe duymasına sebep olabilecek bir anıyı ya da travmatik durumu devamlı hatırlamak
  • Kişinin günlük yaşamında stres faktörlerinin çokluğu
  • Bağımlılık veren maddelerin(kafein, nikotin vb.) aşırı tüketimi
  • Bireyin geçmişinde cinsel taciz ya da tecavüz gibi travmaların olması
  • Toplum baskısı ve performans kaygısı
  • Mükemmeliyetçilik
  • Onaylanma isteği

Anksiyete Bozukluğunun Başlıca Belirtileri Nelerdir?

Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından özellikle psikolojik rahatsızlıkların tanılamasında rehber olarak geliştirilmiş DSM’e (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) göre en az 6 ay süreyle, hemen hemen her gün, birçok olay ya da etkinlik hakkında aşırı kaygılanma, bireyin kapıldığı endişe duygusundan kurtulamaması ve yaşadığı yoğun kaygı duygusuna aşağıdaki belirtilerden en az üçünün eşlik ediyor olması kişinin anksiyete bozukluğu yaşadığını gösteriyor olabilir. Anksiyete bozukluğunun en sık görülen belirtileri: 

  • Genel huzursuzluk, aşırı heyecan duyma ya da endişe
  • Kolay yorulma
  • Odaklanma problemi yaşama ya da zihnin durmuş gibi olması,
  • Fazla hassasiyet
  • Kas gerginliği
  • Uyku bozukluğu (uykuya dalmakta ve sürdürmekte güçlük çekme, huzursuz ya da dinlendirmeyen uyku)

Anksiyete Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?

Anksiyete bozukluğunun tedavisinde en sık kullanılan psikoterapi yöntemi Bilişsel Davranışçı Terapi diyebiliriz. Bunun yanında çeşitli grup tedavileri de anksiyete bozukluğuyla başa çıkma yöntemlerinden biridir.

Anksiyete Bozukluğu ile Başa Çıkma Yöntemleri

Psikoterapi ve ilaçlarla tedavi edilebilen bir rahatsızlık olmasının yanı sıra anksiyete belirtilerinin ortaya çıktığı ilk anda ya da belirtiler ortaya çıkmadan alınan önlemlerle önlenebilmesi mümkün bir rahatsızlıktır. Bu önlemler genel olarak şu şekildedir:

  • Egzersiz yapmak. Anksiyetenin en büyük düşmanı, rahatlamadır. Kardiyo egzersizleri, anksiyete ve depresyon ilaçlarında yer alan kimyasallara benzer maddelerin vücutta salgılanmasını sağlar ve anksiyeteye neden olan fazladan adrenalinin ortadan kalkmasına yardımcı olur.
  • Meditasyon. Zihinde dolaşıp duran düşüncelerden uzaklaşma amacı taşıyan meditasyon stres ve anksiyeteyle başa çıkmada bilimsel olarak kanıtlanmış faydalar sunmaktadır.
  • Vücudu uyaran ve stres hormonlarının salgılanmasına neden olan uyarıcı maddelerden kaçınmak. Kahvede bol miktarda bulunan kafein ve sigaradaki nikotin anksiyete bozukluğu yaşayan kişilerin uzak durması gereken en önemli iki maddenin başında geliyor.
  • Uyku düzeni. Yeterli ve dengeli uyumamak ya da fazla uyumak kişinin fiziksel dengesini ve çevresel uyaranlara karşı hassasiyetini etkiler.
  • Sağlıklı ve dengeli beslenmek. Vücudun ihtiyaç duyduğu besin öğelerinin alınamaması hormon düzensizliklerine, dolayısıyla kişinin stres hormonlarına bağlı anksiyete problemleri yaşamasına neden olabilir.

Psikoloji kategorisinde bulunan diğer içerikleri de okumanızı tavsiye ederiz!