Antik dünyadaki ölüm cezaları tüylerinizi ürpertecek türdendi. Çok basit ve göreceli bir suçtan dahi ölüm cezasına çarptırılmanız an meselesiydi. Örneğin, agorada yürüyen bir imparator, bakışlarından rahatsız olduğu özgür bir vatandaş ya da köle için ölüm emri verebilirdi. İnsanlık dışı olan bu infaz şekillerinden bazılarına göz atalım.

   Vahşi Hayvanlara Yedirme

   Antik Roma’da en sık görülen idam şekillerinden biriydi. Bu infaz şekli önceleri ihanet eden askerlere uygulanırken, zamanla ölüm cezasına çarptırılmış suçlular ve kölelere de uygulanmaya başlamıştır. Arenaya çoğu zaman silahsız, bazen de olaya renk katmak maksadıyla ellerinde bir savunma silahıyla öylece bırakılan mahkûmların karşısına günlerce aç bırakılan vahşi hayvanlar salınıveriyordu. Bu infaz zaman zaman arenaya toplanan kalabalık karşısında adeta bir gösteri tadında icra ediliyordu.

   Arenada Dövüştürmek

   Bu yöntem de Antik Roma’da oldukça popülerdi. Ölüm cezasına çarptırılan mahkûmlara bir şans tanınarak; gladyatörlerle arenada çarpışması istenirdi. Mahkûm için hayatta kalma fırsatıydı. Şansı yaver gidip gladyatörü yenebilirse, imparatorun da onayıyla özgürlüğüne kavuşabilirdi. Aksi halde kılıçla arenada can vermek diğer cezalara nazaran mükâfattı.

   Mazzatello

   Kanınızı donduracak bir idam şekli; Türkçeye çevirecek olursak, kafa patlatma desek yanlış olmaz. İdam cezası alanların kafası kütük tarzı bir şeyin üstüne yatırılır ve cellat büyük bir balyozu mahkûmun kafasına indirerek hayatına son verirdi. Sadece Antik Roma’da değil, birçok antik medeniyette mevcut olan bu yöntem son derece ilkeldi. Hatta kimi zaman mahkûmun öldüğünden emin olmak için balyoz darbesinden sonra bir de boğazı kesilirdi.

   Küllerle Boğma

   Antik dünyada sıkça başvurulan idam yöntemlerinden biri de külle boğmaktı. Odaya kapatılan mahkûm, ilkel bir fan sistemiyle havalandırılan külleri solumasıyla birlikte boğularak can verirdi.

   Diri Diri Gömme

   Geçmişte neredeyse tüm medeniyetler tarafından uygulanmış ve günümüzde halen çok geri kalmış ilkel kabilelerde görülebilen bir idam şeklidir. Bu yöntemle kişiyi diri diri toprağa gömerek, boğularak can vermesi sağlanırdı.

   Kamçılama

   En yaygın idam şekillerinden birisi de ölümüne kamçılamaydı. Ağaca bağlanan suçlu, derileri yüzülüp, kemiklerini görülünceye dek kırbaçlanırdı. Bu suç genelde aile reisi olan babayı öldürenlere verilmekteydi.

   Poena Cullei

   Bu idam şekli genellikle düşük sosyal sınıftan vatandaşlara uygulanırdı. Deriden yapılan çuvalların içine konan suçlu, çeşitli yerlerinden deriye dikilirdi ve ayrıca derinin içine bir de hayvan atılırdı. Bu hayvan, kimi zaman bir fare, kimi zaman bir kuş türü veya çoğu zaman da yılan olurdu. İçindeki hayvanla birlikte derinin içinde suya atılan mahkûmun onuru ayaklar altına alınır ve ölümünün ardından cenaze töreni dahi yapılmazdı.

   Diri Diri Yakılma

   Özellikle iffetsizlikle suçlanan ve bu suç sonucu ölüm cezasına çarptırılan rahibelere uygulanırdı. Üstelik bunula birlikte kişinin adına yazılan tüm anıtlar ve adına adanmış bütün heykeller yok edilirdi.

   Liberum Mortis Arbitrium

   Kimi zaman ise ölüm cezasına çarptırılanlara ölüm şeklini seçme hakkı tanınırdı. Bu yöntemin Antik Roma’daki adı; Liberum Mortis Arbitrium idi. Roma imparatorlarından Cladius ilk olarak bu yöntemi yasallaştıran isimdir. Bu yöntem diğer cezalara nazaran daha insancıl görünmekteydi. En azından suçlu onurunu koruyabiliyor ve ailesi de ölümünün ardından cenaze töreni düzenleyebiliyordu.

   Furca

   En sık uygulanan yöntemlerden birisi de Furca’ydı. Bilinen adıyla çarmıha germe. Genellikle kurumuş bir ağaca, ellerinden ve ayaklarından çivilenerek sabitlenen ya da güçlü bir halatla bağlanan mahkûm, ölünceye dek kırbaçlanırdı. Çoğu zaman suçlu, çarmıha gerilmeden önce kemikleri kırılıncaya dek dövülürdü. Yazıtlardan gün yüzüne çıkan verilere bakıldığında, çarmıha germe cezasının en fazla kölelere uygulandığı görülmektedir.

   Sürgün Cezası

   Roma’da sıkça görülen cezalardan biri de sürgündü. İlk bakışta direkt olarak bir ölüm cezası gibi görünmese de, genelde sosyal statüsü yüksek kişilere uygulanırdı ve sürgüne gittiği yerde intihar etmesi beklenirdi.

   Deri Yüzme

   Nadiren uygulanan bu yönetimin kökeni Antik Roma’dan da eskiye dayanmaktadır. Uygun görülen cezalarda derisi yüzülen suçlu hemen ölmezdi. Birkaç gün içinde aşırı kan kaybından veya kapmış olduğu bir enfeksiyon sonucu can verirdi.

   Boğa Heykeli

   En korkunç idam cezalarından birisi de pirinçten yapılan boğa heykelinin içine konan suçluların pişirilmesiydi. Büyük boyutlardaki pirinç heykelin içine konulup, kapatıldıktan sonra, pirinç heykelin altında ateş yakılırdı. Can havliyle heykel içinde bağıran mahkûmun sesi kurulmuş olan bir mekanizma yardımıyla boğa gibi çıkardı ve tüm halk ölmek üzere olan suçlunun haykırışlarını duyardı.

   Kazığa Oturtma

   Çoğu kez diğer suçlulara ibret olsun diye veya vatandaşların gözünü korkutmak amaçlı yapılırdı. Canlı canlı, sabitlenmiş kazıkların üstüne atılan suçlular ölüme terk edilirdi. Kimi zamanda önce öldürülüp sonrasında kazığa atılırdı. En ilkel ölüm cezalarından birisi olarak nitelendirilmektedir.

   Daha birçok akla gelmeyecek türden ve midenizi kaldıracak cinsten idam şekilleri var. Ancak burada, bir kısmını ve onları da hafifleterek, okunabilir hale getirerek ele almaya çalıştım. İşin ilginç tarafı; günümüzde birçok medeni ceza hukukuna, insan hakları konusunda referans olan Roma Hukuku, antik çağlarda da zalimce ve insanlık dışı infaz şekilleriyle de ilham kaynağı oluyordu…

Kaynaklar

Antik Roma Tarihi, Mary Beard


Hayata Dair kategorisinde bulunan diğer içerikleri de okumanızı tavsiye ederiz!

Yazar Hakkında

Arif TAN

Lisans, Dokuz Eylül Üniv. - Makine Mühendisliği Yüksek Lisans, Marmara Üniv. - MBA Doktora, Zürih Üniv. - Ekonomi (Halen) 19.10.1987 Antalya doğumluyum. Çeşitli dergi, kurum ve kuruluşlarda yazarlık yapmaktayım.

Tüm Makaleleri Göster