“Kitap yoluyla iyileşme” anlamına gelen Bibliyoterapi, psikoterapik bir tedavi şeklidir. Literatüre 1916 yılında giren bu tedavi şeklinin tarihi aslında Antik Yunan’a kadar uzanmaktadır. Hatta kitapların iyileştirici gücünü keşfeden Antik Yunanlılar kütüphanelerine “Ruhun Şifa Yeri” demişlerdir.

Antik Yunan’dan bu yana şifa dağıtan kitaplar, önceki yüzyıllara göre daha fazla strese maruz kalan günümüz insanı için sanıldığından daha fazla önem kazanmıştır.

Peki, Bibliyoterapi Kimlere Uygulanmaktadır?

Genellikle diğer tedavi biçimlerini desteklemek amacıyla kullanılan Bibliyoterapi, her yaştan insan için uygundur. Hemen hemen herkese yararı olan bir tedavi biçimi olsa da özellikle bazı rahatsızlıklar için önemli bir rol oynamaktadır;

  • Anksiyete,
  • Kaygı bozukluğu,
  • Depresyon,
  • Madde bağımlılığı,
  • Yeme bozuklukları,
  • İlişki sorunları,
  • İzolasyon, anlamsızlık, özgürlük ve ölüm gibi varoluşsal kaygılar.

Bibliyoterapi Nasıl Uygulanmaktadır?

Kişisel sorunlarımız ile başa çıkmaya çalışırken zihnimizde ve bedenimizde neler olup bittiğini gözlemlemek zor olabilmektedir. Bibliyoterapi ise kitaplar aracılığıyla yaşanılan deneyimleri bizlere aktararak kendi anlayışımızı derinleştirmemizi sağlar.

Örneğin, yeme bozukluğu olan bir hasta -özellikle bulimia nervoza hastaları- genellikle kilo, çekicilik ve diyetle ilgili kültürel önyargılarla ilgili kitaplar okuyarak iyileşme aşamalarına uygun eğitim bilgileri alır. Kurgusal veya kurgusal olmayan bir karakterle, duygusal düzeyde özdeşleşen hasta, mücadelesinde yalnız olmadığını görür ve tedavinin gerekçesini daha iyi kavrayıp, yeni anlayışlar kazanır.

Bibliyoterapi’nin Faydaları Nelerdir?

Ankara Üniversitesi’den Prof. Dr. Binnur Yeşilyaprak’ın “Bibliyoterapi: Okuma İle Sağaltım” makalesine göre Bibliyoterapi’nin faydaları şu şekildedir;

  • Kişi kendini tanır, keşfeder ve olduğu şekilde kabul eder,
  • Kendine karşı daha olumlu bir benlik algısı geliştirir,
  • Kendi sorunlarına benzer sorunları başkalarının da yaşadığını görerek tek başına olmadığını görür,
  • Kendine ve başkalarına farkındalık sağlar,
  • Sorunlarına çözüm bulmaya çalışır,
  • Bir sorunun farklı çözüm yolları olduğunu görür,
  • Sorunlarına dair içgörü kazanır,
  • Çevresini, toplumu ve dünyayı daha iyi tanır,
  • Yeni değerler geliştirir,
  • Yaşamında bir anlam bulur ve kendine rol model seçer,
  • Stresle başa çıkmaya başlar,
  • Empati kurar,
  • Kabul ettiği kalıp yargıları yumuşatır,
  • Farklı ve yeni durumlara uyum sağlar.

Günlük hayatın telaşı ve stresi içinde her birimiz mutlaka bir boşluğa düşmüşüzdür. Düştüğümüz o boşluktan bizi çıkarmaya gelecek biri olmadığını bilmemiz ve kendimiz için hareket etmemiz gerekiyor. Bırakın, kendinize kitaplardan oluşan yıkılmaz bir kule inşa edin. Aynı Stephen King de dediği gibi

“Geri kalan her şey sizi yarı yolda bıraktığında, kütüphanenin yolunu tutun.”

Stephen King

Nedir? kategorisinde bulunan diğer makaleleri de okumanızı tavsiye ederiz!

Yazar Hakkında

Aleyna BAYKAL

benimühendisim de serbest konulu içerikler üreten bir yazarım, bunun yanı sıra sayfa da editörlük yapmaktayım. Lisans eğitimimi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünde tamamlamış bulunuyorum. İlgi alanlarım ise psikoloji, kozmoloji ve tarihtir.

Tüm Makaleleri Göster