Corona ülkemize girdi. Okullara ara verildi. Peki ya şimdi ne yapmalı?


Evet arkadaşlar. Maalesef Corona – Covid 19 virüsünden bizim ülkemizde nasibini aldı. Ki dünyanın her yerine gelip geçip de bizim ülkemize uğramamasını beklemiyorduk zaten. Şuanda da alınan önlemlere rağmen sayının bununla sınırlı kalmayacağı açık. Peki neden? Çünkü işin içinde insan iradesi diye bir faktör var. Her şeyi devletler üstlenemez. Ve herkes de aynı hassasiyete sahip olamaz. Bu yüzden görülecek artışlar bizleri şaşırtmamalıdır.

Bizim yapmamız gereken kendimizin ve etrafımızdaki insanların kişisel temizliğine dikkat ederek oluşabilecek sorunları en aza indirmektir.
Peki sizce size kendinizi nasıl temizlemeniz gerektiğini mi anlatacağız bu yazıda? Tabi ki hayır. Corona virüsü geldi ve sosyal hayatımızı yok etti diye her an evde oturup temizlik mi yapacağız? Ölmeden bu olayı atlatalım diye oturup beklemeyi düşünmüyorsunuzdur. Burada biz gençlere düşen bu virüsten kurtulup tekrar hayatımız normale döndüğü zaman işimize yarayacak ve topluma faydası olacak şekilde zamanımızı değerlendirmektir.

Bu tatilin 3 haftayla sınırlı kalmayacağını da tahmin ediyoruz. Peki ne yapabiliriz? İhtiyacımız olan tek şey vardır. O da çalışmaktır. Atatürk’ün o sözü hepinizin aklına gelmiştir, değil mi? (Bu arada TRT’de Ya İstiklal Ya Ölüm adında bir dizi başlamış. 6 bölüm sürecek bu dizi ile haftada bir akşamınızı değerlendirebilirsiniz belki?) Çalışmak deyince bir öğrencinin aklına gelen şey genelde ders çalışmak oluyor. Halbuki kendinizi geliştirmeden sadece ders çalışmanın size çok da faydalı olmadığını önceki yazılarımızda görmüştünüz. Madem evlerimizin içinde uzun bir süre geçireceğiz, o zaman bu süreyi değerlendirelim değil mi?

Coronoa - COVID-19

Neler yapabiliriz?


-Okuyabiliriz. Kitap okumanın önemini zaten herkes her yerde anlatıyor. Bu konuda bu tatil sürecinde bir yazı yazmayı düşünüyoruz zaten. Ama size şuan tavsiye edeceğim tek şey okumuş olmak için okumayın. 3 sayfa veya 5 sayfa da olsa bilgi almak için okumalısınız.


-Okul derslerimize devam edebiliriz. Vizeler yaklaşırken gelen bu tatil şimdiye kadar işlenen konuları tekrar etmek için çok uygun bir zaman.


-Film veya belgesel izleyebiliriz. Tabi ki her tür ve konuda film insana faydalı olmuyor. Bu konuda da pek bilgili veya ilgili olmadığım için yorum yapamayacağım. Ama dinlenmek istediğinizde izleyebileceğiniz ve vaktinizi çalmak yerine fayda sağlayabilecek filmler mevcut. İnternette bunları size önerecek insanların yazıları oldukça fazla.


-Yabancı dil öğrenmeye başlayabiliriz. Benim için bir yabancı dilin temelini öğrenmek 3 ay ve günde 1 saatten ibarettir. Sektörünüzde sizi öne geçirecek bir yabancı dil bularak şimdi öğrenmeye başlayıp günlük çalışma alışkanlığı kazanmak için muhteşem bir an.


-Bir program öğrenebiliriz. Özellikle mühendisler için işlerini kolaylaştıracak çok sayıda program var. Bir makina mühendisi olarak AutoCad temellerini bir haftada öğrendiğimi söyleyebilirim. Çalışma yapmadığım için kendimi geliştiremesem de temel seviyede öğrenmek çok vaktimi almamıştı. Bu dönemde günde 1 saat ayırarak en azından giriş seviyesinde programlar öğrenebilirsiniz.


-Yazı yazabilir veya günlük tutabiliriz. Siz de herhangi bir konuda yazı yazarak kendi fikrinize belirtebilir veya günlük tutarak(ki yabancı dil öğrenmenin en etkili yoludur bence) bu zor zamanların anılarını gelecek nesillere aktarabilirsiniz. Hatta belki şiir yazmaya bile başlarsınız. Belki bir senaryo veya bir deneme bile olabilir. Kim bilir aramızda na yazarlar ne şairler vardır?


-Spor yapmalıyız! Bu süreçte özellikle evden çıkmayarak hareketsiz kalacağımız için sadece esneme hareketleri bile olsa ufak hareket bedeninizin sağlığı açısından çok iyi olacaktır. Günde 10 dakika bile olsa hareket edin lütfen.


-İnanıyorsanız ibadet edebilirsiniz. Eğer inanıyorsanız dininiz ne olursa olsun ibadet etmek gönlünüzü ferahlatacaktır. Mesela Müslümansanız namaz kılabilirsiniz. Veya Kur’an okumayı öğrenebilirsiniz. Veya Kur’an’ın Mealinden kısa bir surenin anlatmak istediklerini düşünebilirsiniz. Öyle cemaatlerden tarikatlardan duyduğunuz gibi Allah abdestsiz adını bile anmamanız gereken veya sadece korkarak ibadet etmeniz gereken bir tanrı değildir. Hiçbir şey yapmıyorsanız bile Allah’la konuşabilirsiniz. Samimi bir şekilde dua edip ondan yardım isteyebilirsiniz.


-Projelere başlayabiliriz. Benim en sevdiğim şey yeni bir projeye başlamaktır. Muhtemelen çoğumuz mühendislik okuyan, okumak isteyen veya yeni mezun olmuş kişilerizdir. Bu dönemde vaktimizin bolluğundan ve üzerimizde çok fazla sorumluluk bulunmadığından kurduğunuz hayallere veya vakit bulamadığınız projelere başlamak için çok güzel bir fırsat buldunuz. İster tek başınıza aklınızdaki projeye bir adım atabilirsiniz, ister de çevrimiçi ortamdan arkadaşlarınızla bir takım kurarak çok daha büyük işlere imza atabilirsiniz. Hatta talep ederseniz bizimle iletişime geçip bir takım kurarak herhangi bir konuda oluşturduğumuz takımla çalışabiliriz.

Evet arkadaşlar. Ülkemizdeki bu durum bizi de üzüyor ve endişelendiriyor. Ama karalar bağlayıp oturmak ve bu badireden ölmeden çıkamayacakmışız gibi davranmak kimseye bir şey kazandırmayacağı gibi acıların tesellisi de olamaz. Bu dönemden sağlıklı bir şekilde nasıl yarar sağlayarak çıkacağımızı düşünerek ve topluma da bir faydamızın olmasını temenni ederek çalışmak elimizden gelecek tek şeydir.


Bu süreçte biraz da olsa size faydalı olabileceğini düşündüğümüz yazılarla aranızda olmaya devam edeceğiz. Yazılarımızı takip edip değerlendirebilir veya istekte bulunabilirsiniz.

Okuduğunuz için teşekkürler. Lütfen fikirlerinizi belirtmekten çekinmeyin.

Çanakkale Zaferi’nde hayatını feda edip bize bu günleri armağan edenlere saygıyla… Onlara olan borcumuzu ödemek için daha çok çalışmak dileğiyle.

Daha önce Makine Mühendisliğini anlattığım yazıma da buradan ulaşabilirsiniz.

Ömer Furkan Özdemir