Dünya ekonomisinde 6. sırada yer alan ve devletler arenasında söz sahibi olan Kaliforniya, günümüz psikoloji tarihinde de hedonistik bir modern zaman hastalığına isim babalığı yapmaktadır. Peki, nedir bu Kaliforniya Sendromu gelin birlikte inceleyelim.

Amerikalı psikiyatristler, zevkin ve eğlencenin merkezi haline gelmiş olan Kaliforniya’yı bu sendrom grubunu yansıttığı için isim babası olarak kabul etmişlerdir. Kaliforniya Sendromu esasen bir sendromdan daha çok hastalıklı bir yaşam tarzıdır. Bu hastalıklı yaşam tarzı kişileri zamanla sorumsuz, sınırsız tüketen, yalnızca zevk ve eğlenceyi düşünen, kendisinden başka hiçbir şeyi ve hiç kimseyi düşünmeyen bireylere dönüştürmektedir.

Dört aşamalı olarak gelişen bu sendrom, sonunda kişileri intihara yönlendirmektedir. (Tıpkı “Hayatta yaşanacak tüm zevkleri yaşadım artık yaşamamın bir anlamı yok.”diyerek intihar eden Henry Ford’un oğlu Edsel gibi.) Peki, kişileri intihara sürükleyen bu aşamalar nelerdir?

  • Birinci aşamada kişi yapılan her şeyde zevke ulaşmak (hedonizm) istemektedir,
  • İkinci aşamada ise kişi yalnızca kendisini düşünmeye (bencillik) başlamaktadır,
  • Üçüncü aşamada ise kişi kendini yapayalnız hissetmeye başlamaktadır,
  • Son aşamada ise kişi kendini mutlak bir mutsuzluluk içerisinde hissetmektedir.

Metropollerin hastalığı olan Kaliforniya Sendromu’nun ana felsefesi Hedonizm‘dir. Kişiler “Bana zevk veren şeyler iyidir, zevk vermeyen şeyler kötüdür.” ideolojisini benimsemektedir. Bu sendromu yaşayan kişilerin önem verdikleri tek şey zevk olduğu için zamanla topluma karşı duyarsızlaşmaktadırlar. Onlar için evrenin merkezinde yalnızca kendileri vardır.

Kaliforniya Sendromu, aile hayatını da tehdit etmektedir. Zevk almayı hayatının amacı haline getirmiş olan kişiler, zaman içerisinde kendisini insan yapan değerlerden uzaklaşmaktadırlar. Bu yüzden de aile hayatını küçümsemekte ve aile bireylerinin sorumluluğunu almak istememektedirler. Sendromu yaşayan kişiler zamanla yalnızlığı bir hayat tarzı haline getirmektedirler.

Kaliforniya Sendromu Nasıl Anlaşılır?

Kaliforniya Sendromu’ndan muzdarip olan çoğu birey aynı belirtileri göstermektedir. Fakat bu belirtileri en uç noktalarda yaşamaktadırlar. Okuduğunuz bazı özellikleri kendinizde görmeniz bu sendroma yakalandığınızı göstermemektedir. İşte başlıca belirtiler;

  • Kontrolsüz para harcamak,
  • Sürekli eğlenmeyi istemek,
  • Bencil olmak,
  • Manevi duygulardan uzaklaşmak,
  • Aşırı hırslı olmak,
  • Hayatı tüketim için yaşamak,
  • Paylaşmayı sevmemektir.

Maalesef ki hedonist tatminleri yüksek olan kişilerin Kaliforniya Sendromu’na yakalanma riskleri daha fazladır.

Kaliforiya Sendromu’nun altında yatan asıl sebep aslında kişilerin “Ben buradayım, ben de varım.” deme biçimlerinin dışa vurumudur. Gerçek yaşama atılan bir birey üçüncü kişilerin ona atfettiği şeylerin ağır olması durumunda kendini bir yarış içerisine sokar. Kendi kıymetinin bilinmediğini düşünen birey, suçluluk duygusu hisseder ve kendini oyalayacak bir savunma mekanizması geliştirir.

Belki de karşımızdaki insanı eleştirirken daha yapıcı olmalı ve onun hayattan bağını koparırcasına kendini soyutlamasına izin vermemeliyiz. Sonuçta insani değerlerini kaybetmesine yol açan kişinin kendine de insan demesi trajikomik olur.

Ne demişler insanlık bir nimettir herkese nasip olmaz. İnsan kalabilmek dileğiyle.


Nedir? kategorisinde yer alan diğer makaleleri de okumanızı tavsiye ederiz!

Yazar Hakkında

Aleyna BAYKAL

benimühendisim de serbest konulu içerikler üreten bir yazarım, bunun yanı sıra sayfa da editörlük yapmaktayım. Lisans eğitimimi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünde tamamlamış bulunuyorum. İlgi alanlarım ise psikoloji, kozmoloji ve tarihtir.

Tüm Makaleleri Göster