Kaç yaşındasın bugün? Görevlerin neler? İş tanımın seni ne kadar zorluyor? Sen ne kadarına yetişebiliyorsun? Ne yazıyorsun ne çiziyorsun ve neler okuyorsun? Ne kadar içindesin toplumsal yaşamın? Belki salgın korkusuyla titreyen bir dünyada online öğretilere hapsolmuş eğitimin içinde debelenip duran bir üniversite öğrencisisin, belki bir sağlık çalışanısın ve içinde bulunduğun yüzyılda dünyanın yükü her zamankinden daha çok senin omuzlarında, belki bir bakansın gece gündüz ne yapılabilirin peşinde dolanan… Her kimsen özünü oluşturan birileri var ardında; kimisi hala özlemiyle gözlerini dolduran, kimi bir cümleyle hatıraların arasında baş köşeye oturan öğretmen, öğretmenlerimiz…

Doğduğun andan itibaren başlayan öğrenimlerin ve öğrenim sürecin aile ortamında başlar. Ama bize “hem bir ana hem bir baba” olan birileri daha geçmedi mi ömrümüzden. Çoğu zaman günlük meşguliyetler, ekonomik sıkıntılar, duygusal mahrumiyetler derken eksik kalan aile içi öğrenimlerimiz ve hatta çok başka sebeplerden, çok daha derinden eksik kalmış bazen eksiye düşmüş çocuklar… Hal böyle olduğunda birinin gözleri o çocuk için aydınlık bir yol olur. Öğretmenlik deyip de bir meslek olarak andığımız o kelime bir çocuğun karanlığına el uzatılabildiğinde gerçek değeriyle nefes alır ve verir. İşte tam da budur öğretmen, nefes alıp veren bir aydınlık …

Öğretmen bir müzikal başlatır mesleğiyle yeşerttiği topraklarda, emekle, sabırla ahengi yakalamak için devam eden onlarca denemeyle, bir müzikal başlatır. Bir çocuk, bir aile, bir köy derken müzik yeni fikirlerle dolaşır zihinlerde.

İlk öğrenim hayatında nasıl bir düzen gördüyse çocuk çok farklı alanlarda da olsa kendi iş hayatında da o ana gelene kadar eğitim gördüğü bütün öğretmenlerden rol çalarak ve harmanlanarak bir düzen oluşturur. Bir sarı tebeşir kalemi hayatına dokunduğunda sadece matematiği öğretmez çoğu zaman, bir düşünce sistemi sunar uçsuz bucaksız …

Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü, bu değerli gün her ülkede farklı tarihlerde kutlanmakla birlikte bizim için Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün “Millet Mekteplerinin Başöğretmenliği”ni kabul ettiği gündür (24 Kasım 1928). Ülkemizde ilk olarak Atatürk’ün 100. Doğum yıl dönümünde, 1991 yılında kutlanılmaya başlanmıştır.

Doğru ve kaynağı güvenilir bir bilgi ağını anlaşılır bir dille yaymak amacıyla kurduğumuz sitemizin bütün yazarları olarak başta Mustafa Kemal Atatürk ve yaşayan, kaybettiğimiz, şehit olan ve asla unutulmayacak bütün öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyoruz ve bugün pandemi sürecinde hayatını kaybetmiş bütün hocalarımızı saygı ve minnetle anıyoruz.

Ülkemiz, geleceğimiz ve aydınlığımız sizlerin emeklerine ve inancına çok derinden bağlı, inancımız sizsiniz, inancımız fikirleriniz…

“Cumhuriyet sizden “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiller ister.” Mustafa Kemal ATATÜRK

Teşekkürler…


Hayata Dair kategorisinde bulunan diğer içerikleri de okumanızı tavsiye ederiz!