Mutluluk, olumlu duygusal bir durumdur ancak her bireyin bu duyguyu deneyimleme şekli kendine özgüdür. Bu duygu durumu kimi için anlık bir haz, kimi için bir yol, kimi içinse yolun ta kendisidir. Mutluluğun nasıl tanımlanacağı konusunda fikir birliğine varmanın zorluğu göz önüne alındığında, psikologlar genellikle bu terimi kullanmaktan kaçınır. Bu yüzdendir ki psikolojide iki popüler mutluluk anlayışı vardır: hedonizm ve eudaimonia.

Hedonizm

Hedonizm kavramı Yunanca “haz” anlamındaki “hedone” ifadesinden türemiştir. Hedonizm anlayışı ise ünlü Yunan filozoflarından Epikür ve Sokrates’in öğrencisi Aristippos’un öğretisidir. Tarih boyunca Hobbes ve Bentham gibi birçok filozof da bu anlayışı benimsemiştir. Mutluluğu hedonik bir bakış açısı ile inceleyen psikologlar da Hedonizm’i de zevk ile kavramsallaştırdı. Bu anlayışa göre aslında mutluluk zevki en üst düzeye çıkaran, acıyı da en aza indirgeyen bir kavram olarak kabul edilmiştir.

Aristippos’a Göre Hedonizm Anlayışı

Aristippos’a göre insan yaşamı boyunca mutluluğu arar, yaşamın ilk gerekliliği de yine ondan haz almaktan geçer. Bu nedenle Aristippos hep an’da kalmayı, o an’dan haz almayı ve acıdan her daim kaçmayı öğütler. Aristippos’a göre aslında haz veren her şey iyi, acı veren her şey ise kötü olarak nitelendirilir. Fakat iyi ve kötü arasındaki ayrım bu kadar kolaya indirgenebilir mi? Tartışılır.

Epikür’e Göre Hedonizm Anlayışı

Aristippos’un aksine Epikuros bedensel zevk yerine tinsel hazzı savunur. Yani Epikuros’a göre asıl zevke ruhun dinginliği ile ulaşılır. Asıl haz an’lık olan değil, sürekli olandır. Buna da bilgelikle ulaşılır. Kimine göre doğru, kimine göre yanlış olan bu öğreti günümüzde hala tartışma konusudur.

Tarih boyunca Hedonizm anlayışının benimsendiği birçok örnek verilebilir. Sırf hayattan zevk almak için yatarak yemek yiyen Pompei halkı gibi. Öyle ki zevk düşkünü olan bu halk, ulaştığı haz ile yetinmeyip daha fazla hazza ulaşabilmek için yediklerini kusup, tekrar lezzetli yemekler yerdi. Sadece bununla da kalmayıp en fazla cinsel sapkınlığa sahip olan toplum olarak da yaptıkları tarihe geçtiler. Aşırı oburluk, yalnızca cinsellik odaklı yaşayan insanlar, adrenalin tutkunları da bu anlayışın en tipik hedonist örnekleridir.

Günümüzde ise Hedonizm, sadece bedensel zevklere indirgenen bir anlayış olarak kabul görmekte. Çünkü yeni nesil yaşamlarını sadece zevk alma üzerine kurmaktadır. Bu durumsa toplum bilimcilerini bir hayli endişelendirmektedir. Çünkü hayattan zevk alamayan insanların toplu intihara sürükleneceği düşüncesindedirler. Günümüz psikologlarından Onfray, bu tür trajedileri yaşamamak adına kişinin, kendi zevkleri ile başkalarının zevkleri arasında bir denge kurması gerektiğini savunmuştur.

Eudaimonia

Kelime anlamı ile “eu” “iyi”, “daimon” ise “talih” anlamına gelmektedir. Eudaimonia’nın tarihi M.Ö. 4. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Esasen bu anlayış başarılı bir yaşamı savunur. Çünkü her insan nihayetinde yaşamının yolunda gitmesini ister. Ama yaşamlarımızın neden iyi olmasını istediğimizi sormamızın bir anlamı da yoktur. Aristotales, bütün insanların bunu yapmasının kavramsal bir hakikat olduğu düşüncesindedir. Çünkü iyi bir yaşamın hatta iyi bir toplumun temelini mutluluğun ve erdemin oluşturduğunu savunur. Aristotales’e göre iyi yaşamak aslında sahip olduğumuz mevcut yaşam koşullarına göre davranışlarımızı sergilemektir. Eudaimonia, Hedonizm gibi keyifli bir zihinsel durum değildir. Daha çok bir faaliyettir ve tikel eylemlerle değerlendirilemez. Bir kişinin Eudaimonia’ya ulaştığını söyleyebilmek için o kişinin tüm yaşamı hesaba katılmalıdır.

Mutluluk ne odur ne de şudur diyebiliriz aslında. Tıpkı Aristotales’in söylediği gibi bir çiçekle bahar gelmez, bir günlük mutlulukla da mutlu bir yaşam garanti edilmez. Esasen mutlu olabilmek kişinin elindedir her zaman. Eğer mutsuzsanız önce kendinize sorun, hatayı başkalarında aramayın. Belki de her şey bakış açınızdan ibarettir. Belki de hayata karşı olan bu negatif bakışımızı değiştirirsek daha yaşanılabilir bir ömrümüz olabilir. Kendi mutluluğunuzu bulabilmeniz dileğiyle.


Psikoloji kategorisinde bulunan diğer makaleleri de okumanızı tavsiye ederiz!

Yazar Hakkında

Aleyna BAYKAL

benimühendisim de serbest konulu içerikler üreten bir yazarım, bunun yanı sıra sayfa da editörlük yapmaktayım. Lisans eğitimimi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünde tamamlamış bulunuyorum. İlgi alanlarım ise psikoloji, kozmoloji ve tarihtir.

Tüm Makaleleri Göster