Kişinin içsel düşünceleri ve diğer kişilerle olan etkileşimlerini değiştiren birden fazla beyin sistemindeki bozukluklarını kapsayan bir hastalıktır. Hastalar gerçek ve gerçek dışı olayları birbirinden ayırt edemez. Sağlıklı düşünme ve duygu kontrol mekanizmaları hasarlanmıştır.

Şizofreni toplumun %1’inde görülen bir hastalıktır. Genellikle 25 yaşından önce görülmeye başlar. Erkeklerde en sık 15-25, kadınlarda ise 25-35 yaş aralığında ortaya çıkar. Şizofreni hastalarının yaşam süresi %20 daha kısa olduğu söylenmektedir.

ŞİZOFRENİ NEDENLERİ NELERDİR?

Çevresel, kültürel, kalıtımsal, psikolojik faktörlerin ve beynin kimyasal yapısında meydana gelen bozulmanın hastalığa katkıda bulunduğu bilinmektedir. Genetik faktörler çevresel faktörlerden daha ağır basmaktadır. Bir hastanın birinci derece akrabalarında ortalama şizofreni riski %8-10 arasındayken, anne ve babadan biri hasta ise risk %13’e kadar çıkabilir. Anne ve babanın ikisinin de hasta olması halinde risk %35-35’leri bulabilir. Aynı zamanda mezokortikal sistemdeki bir bozukluğun şizofreni semptomlarından bazılarının gelişmesinden sorumlu olduğuna işaret eden çok sayıda kanıt bulunmaktadır. Beyin kimyasından kaynaklı bozukluklarda ve dopaminin D2 reseptörlerinin yükseldiği gözlenmiştir. Beyinde dopamin ve norepinefrin salgılanmasına yol açan amfetamin de şizofreni benzeri psikoza neden olmaktadır. Bilim adamları beyindeki bu değişimlerin anlamlı olup olmadığı konusunda ortak bir karara varmamış olsalar da şizofreninin beyin hastalığı olduğunu düşünmektedirler.

ŞİZOFRENİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Belirtiler hastalığın başlangıç döneminde daha hafiftir. Hasta yakınları sadece bir şeylerin yolunda gitmediğini anlayabilir.

Şizofreni hastalar;

  1. Halüsinasyonlar (Gerçekte olmayan şeyleri görme ve duyma.)
  2. Hezeyanlar (Sanrılar)  (Sayıklama, saçma sapan konuşma.)
  3. Hızla değişen düşünceler  (pozitif semptomlar)
  4. Gerçek dışı olaylara inanma (Örnek olarak şizofren birey başkaları tarafından takip edildiğine, taciz edildiğine inanabilir.)
  5. Düzensiz motor hareketler ve davranışlar
  6. Hedefe odaklanmakta zorlanma
  7. Çocuksu hareketler
  8. Ajitaston (Aşırı tutarsız davranış şekli )
  9. Konuşurken kendini ifade edememe, sorulan sorulara alakasız cevaplar verme
  10. Göz teması kurmaktan kaçınma
  11. Sosyal ortamlardan kendini soyutlama
  12. Önemli olaylara karşı duygusuzluk

gibi belirtiler gösterebilirler.

ŞİZOFRENİ TANISI NASIL KONUR?

Şizofreni tanısı, genellikle hastanın yakınlarının durumu fark edip psikiyatri kliniklerine getirilmesi ile konur. Bu belirtiler aynı zamanda farklı psikiyatrik bozuklukların da habercisi olabilir. Bu yüzden getirilen hastanın tanısının kesin koyulabilmesi için hastaya çeşitli fiziksel muayene, psikiyatrik değerlendirme testleri, tıbbi görüntüleme yöntemleri ve kan testleri uygulanır. Hastalığın şiddetine göre tedavi programı uygulanır.

ŞİZOFRENİ TEDAVİSİ NASIL OLUR?

Şizofreni kronik bir hastalıktır ve ömür boyu tedavi gerektirir. İlaçlarla belirtiler büyük ölçüde azaltılabilir ancak hiçbir zaman tam olarak geçmez. 1950’lerin ortalarından beri şizofreni tedavisi için sayısız antipsikotik ilaç (örn. Klorpromazin, haloperidol, perfenazin ve flufenazin) kullanılmıştır. Bu ilaçlar beyinde dopaminin D2 reseptörlerini bloke ederek etki gösterir. Bu ilaçlar aynı zamanda antidepresan ve anti-anksiyete ilaçları ile kombine olarak da verilebilir. İlaçların temel amacı hastanın psikolojik, fizyolojik anlamda sağlıklı bireylerin hayatına yakın bir hayat sürmesini sağlamaktır. İlaçlar tam olarak etkilerini 3-4 haftada gösterir. Hastalar ilaçları ağır yan etkilerinden dolayı kullanmak istemeyebilirler. İlaç almama konusunda ısrarcı olan hastalara enjeksiyon ile ilaç uygulanabilir. İlaç tedavisine ek aile terapisi, bireysel terapi ve sosyal beceri eğitimleri de hastalara uygulanır.

Doğru tedavi ve sürekli takip ile şizofreni hastaları da normal sağlıklı bireyler gibi başarılı bir hayat sürdürebilirler. Bu nedenle eğer bir tanıdığınızda bu tip semptomlar görürseniz hemen bir psikiyatri kliniğine götürüp onun yaşam kalitesini yükseltebilirsiniz.

Şizofreniyi anlatmışken bu konuyla ilgili bir kitap önerisinde bulunmak istiyorum. “40 Şizofrenden 1 Öykü.’’ Kitabın yazarı Oktay Uludok; kendisi de şizofreni hastası .Romanda şizofreni hastalarının hikayelerini kıvrak zekası ve mizahi diliyle biz okuyucularla buluşturuyor. Bol hayal gücü  barındıran bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum.

Okuduğunuz için teşekkür ederim 🙂


Nedir? kategorisindeki diğer içerikleri de okumanızı tavsiye ederiz!