Teknoloji Devrimi olarak da tanımlanan Endüstri 2.0 dönemi 1860 yıllarında başlayıp İkinci Dünya Savaşının sonuna kadar devam eden dönemi kapsamaktadır. Endüstri 2.0’da farklılaşma öncelikli olarak hammadde ve enerjide olmuştur. Demirin yanında çelik ve farklı kimyasal maddeler kullanılmaya başlanırken enerji olarak ise kömür ve buhara ek olarak petrol ve elektrik de kullanılmıştır. Dönemin en önemli özelliği ise seri otomobil üretimine başlanmış olmasıdır. Endüstri 1.0 dönemi üretimin makineleşmesi, Endüstri 2.0 dönemi ise üretimin serileşmesi olarak anılmaktadır. Kısaca Endüstri 2.0 elektrik gücü çalışan makineler ile seri üretimi ve iş bölümünü içermektedir.

İkinci endüstriyel devrim kısa süre içerisinde Avrupa, ABD ve Japonya’ya yayılmıştır. Fakat en çok ABD ve Almanya’da etkisini göstermiştir.

Bu devrim ile gelişen ABD ve Almanya dünya lideri olmuştur.

Seri Üretim Fikrinin Doğuşu

Henry Ford seri üretim fikrini ilk olarak Chicago’daki bir mezbahadan almıştır. Bir mezbaha ziyaretinde hayvanların işlem görmek üzere tek raylı sistemde asılı ilerletildiğini görmüş ve bu yöntemi otomobil üretim hattına uygulayarak seri üretim ile yeni bir dönem açmıştır.

1903 yılında Henry Ford’un ilk defa kurduğu seri imalat bandında otomobil üretimine başlanmıştır. Bu yenilik, Endüstri 2.0 olarak anılmakta olup üretimin yapı taşını oluşturmaktadır. Seri üretimin ortaya çıkması bağlı olarak seri üretimin verimliliği üzerine birçok çalışma yapılmıştır.

Endüstri 2.0: Yapılan Çalışmalar

Bu çalışmaların başında Taylorun çalışmaları gelmektedir. Taylor;

  • 1900 yılında çelik malzemelerin işlenmesi amacıyla kullanılan ve teknik olarak kendi ismiyle bilinen Taylor-White yüksek hız takımlarını işleme yöntemini ortaya çıkarmıştır.
  • Üretimde verimliliğin artırılması amaçlı birçok çalışma yürütmüştür ve Endüstri Mühendisliği mesleğinin doğmasını sağlamıştır. Dolayısıyla Endüstri Mühendisliğinin kurucularından kabul edilmektedir.
  • Aynı zamanda verimsizliğin nedenlerini tespit edip çözüm yolları üretmeye çalışmıştır.
  • Taylor bilimsel yönetim ilkelerini ortaya koymuştur. “The Principle of Scientific Management” makalesinde Bilimsel Yönetim Esasları ve Bilimsel Yönetim İlkeleri olarak iki ayrı bölümde bu konuyu ele almıştır. Yönetimin en önemli hedefinin işveren refahını maksimize etmek olduğunu, ve bunun da ancak maksimum üretkenlikle sağlanabileceğini; eğitim yoluyla çalışanların yeteneklerinin geliştirilmesi gerektiğini , herkesin doğal yeteneklerine uygun olduğu işlerde en üst seviyede başarı göstereceğini Bilimsel Yönetim Esasları kısmında ele alırken; Bilimsel Yönetim İlkeleri kısmında ise 4 ilkeyi ele almıştır. Bu dört ilke; parmak hesabı yöntemlerin bilimsel yöntemler ile değiştirilmesi, çalışanların eğitilmeleri ve gelişimlerinin sağlanması, çalışanların çalıştıkları birimlere göre gerekli şekilde bilgilendirilmeleri ve denetlenmeleri, işin yönetenler ve çalışanlar arasında eşit olarak bölünmesi şeklindedir.

Seri üretim kavramıyla doğan bir diğer kavram ise kalite yönetimidir. Bu konudaki çalışmaların öncüsü ise William Edwards Demingdir. Deming’in çalışmaları günümüz kalite yönetimi sistemlerinin temelini meydana getirmektedir. Deming’e göre, kalitede sağlanan iyileşmeler giderleri azaltacak ve verimliliği artıracaktır. Aynı zamanda kalitesizliğin içinde değişkenlik yatmaktadır ve kaliteyi artırmak bu değişkenliği azaltmakla mümkün olacaktır. Deming’ in kalite yönetiminde 3 basamak vardır. Bunlar;

  • Derin Bilgi Sistemi
  • PUKÖ çevrimi (Planla-Uygula-Kontrol Et-Önlem Al)
  • 14 Nokta İlkesi

Bunların yanında aynı zamanda üretim ve tüketime dayalı kapitalist sistem yeni bir akım geliştirerek pazarlama yöntemleri geliştirilmeye başlanmıştır. Ayrıca petrolün keşfi, içten yanmalı motorun ve telefonun icadı yine bu dönemde gerçekleşen önemli olaylardan bazılarıdır.

Elektroniğin gelişimi ve sanayide kullanımın yaygınlaşması; daha önce kullanılan röleli kontroller yerini programlanabilir otomasyon sistemlerinin alması bir sonraki endüstri devrimine geçişi tetiklemiştir.


Mühendislik kategorisindeki diğer makaleleri de okumanızı tavsiye ederiz!